*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
Efendi hazretleri hastalanmışdı, *Doktor* geldi. Muâyeneden sonra Efendi hazretleri başladı *Anatomi*’den konuşmaya.
*Damar*’lar nasıl çalışıyor, *Kan* nasıl hareket ediyor, *Akciğer*’in vazîfesi ne? *Böbrek* ne iş yapıyor? Doktor dinledi, dinledi. şaşırdı efendim.
Siz bunları nereden biliyorsunuz? dedi. Efendi buyurdu ki: *Ben elli bin cilt kitap okudum, anatomi, astronomi dâhil*. Böyle buyurdu Mübârek.
● ● ●
İyilik yapmak *Sevap*’dır, ama iyilik yapmaya *Mecbur* değiliz kardeşim. İmkânımız varsa, yaparız. Yapmazsak, *Günah* olmaz. Yârın âhiretde; *Niçin iyilik yapmadın?* diye sorulmaz.
Yaparsak, *Sevap* kazanırız, yapmazsak, *Günah* yok. Fakaaat hiç kimseye *Kötülük* yapmaya hakkımız *Yok*’dur. Yaparsak, günaha gireriz. Helâllaşmazsak, *Âhiret*’de sıkıntı olur, zor kalkarız altından.
● ● ●
Kardeşim, hepiniz *Yer*’de oturmuşsunuz. Hâlbuki sizin yeriniz orası değil. Sizin yeriniz, benim *Başımın üstü*’nde. Çünkü Allah celle celâlüh, *Elmas*’ı çöplüğe koymaz. Sizin kalpleriniz, birer *Cevher*.
Siz, *Seçilmiş*’siniz. Hem müslümânsınız, hem ehl-i sünnetsiniz, hem bu *Yol*’un büyüklerini *Tanıyor* ve *Seviyor*’sunuz, hem de Allahın dînine *Hizmet* ediyorsunuz. Kalkın, yukarıya oturun!
● ● ●
Fâtiha-i şerîf, *Şifâ*’dır efendim. Ya Bizzât şifâ olur, veyâ şifâ olacak *Sebep*’leri insanın ayağına getirir. Onun için *Fâtiha*, anahtardır.
*Ölüm hasta*’larını hastânede bırakmamak lâzım. Böyle hastaları eve getirmeli, yanında *Yâsin-i şerîf* okumalı.
Bunları *İlmihâl*’de yazdık, oradan okuyup tatbîk etmeli. Bunlar, hastanın *Îmân*’la ölmesine faydalı olur kardeşim. Allahü teâlâ, *Elmas*’ı ve *Cevher*’i, çöplüğe koymaz.
Eğer sizin kalpleriniz *Çöplük* olsaydı, Cenâb-ı Hak Kendi *Sevgi*’sini, Habîbinin *Sevgi*’sini, sevgili kullarının *Sevgi*’sini bu kalplere koyar mıydı? Elbette koymazdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder