Mübarek Hocamız, bize teşriflerinin bir defasında anlatmışlardı. Efendi Hazretleriyle, Mübarek Hocamız, Eyüb’den dergaha beraber çıktıkları bir zamanda, dergaha yaklaşınca, Piyerloti çay bahçesinde, gramofondan bir kadının şarkı söylediğini duymuşlar. Bir müddet sonra, Efendi hazretleri Hocamıza sormuş “Hilmi, sen bu şarkıyı dinledin mi?”. Hocamız hemen ”hayr efendim, dinlemedim” demişler. Efendi Hazretleri “Ben dinledim, fekat nağmelerini değil, sözlerini dinledim. Sözleri tam benim hâlime göre” buyurmuşlar. Mübarek Hocamız “Efendinin hâtırası olarak, biz bu şarkının sözlerinin ilk iki satırını, İslâm Ahlâkı kitabımıza koyduk efendim”. (40 ncı sahifede)
Şarkının sözleri şöyle;
Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben hâlime,
titrerim mücrim gibi, bakdıkça istikbâlime!
Perde-i zulmet çekilmiş korkarım ikbâlime,
titrerim mücrim gibi, bakdıkça istikbâlime!
Hocamız devam ederek “Bir gün dergaha gitmişdim. Dış kapıya vardığımda, şadırvanın yanında, Efendi ile bir bey ayakda konuşuyorlardı. Hemen kendimi göstermemek için kapının arkasına geçdim. Seslerini duymuyordum. Bir müddet sonra bu bey ayrıldı. Efendi hazretleri, benim geldiğimi görmüş ve “Gel Hilmi gel. Bu bey benim akrabamdır. Akrabadan gelen sıkıntıya katlanmakdan başka çare yoktur” buyurdular.
Osmân Nûrî Osmânağaoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder