*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
*Cihâd* demek, *Din ilmi*’ni, islâmiyet bilgilerini insanlara öğretmek, her yere *Yaymak*’dır. *İlim* olmazsa, *Din* olmaz kardeşim. İslâmiyet, *İlim* dînidir, *Bilmek* dînidir, bilmeden islâmiyet olmaz.
Hem sonra cehâlet, *Mâzeret* değildir bizim dînimizde. Bilmemek *Özür* değildir. Âhiretde hiç kimse; *Ben bilmiyordum, bilseydim yapmazdım*, diyemiyecekdir.
Îmânı *Kâmil* olanın, üç *Alâmet*’i vardır. Biri, hizmetçisiyle *Oturur*, onunla *Yemek* yer. İkincisi, fakîr fukarâyla *Sohbet* eder. Üçüncüsü, hanımıyla *İyi* geçinir.
● ● ●
*Müteferrik* olmak iyi değil. Ne demek müteferrik olmak? Yâni bir kimsenin *Üstâd*’ı varken, *Hoca*’sı varken, dînî veyâ dünyevî bir meseleyi, gidip *Ona buna* soruyor.
Hâlbuki tam inandığı, güvendiği bir *Mürşid*’i var. Ona sormuyor da *Başka*’larına soruyor. Müteferrik olmak, bu demek.
Bir zamanlar insanlar *Cennet*’i talep ediyorlardı. Allahü teâlâ da onlara, Cennete götürecek *Sebep*’leri yaratıyordu.
Cennete gitmenin *Yol*’u da, bu *Büyük*’leri tanıyıp *Sevmek* ve yollarında *Gitmek*’dir.
Daha sonra insanlar *Cennet*’i istemediler. Ne istediler? *Dünyâlık isteriz*, dediler. Allahü teâlâ da onlara *Dünya*’lık şeyler verdi.
Bu sefer *Otoban*’lar, yüksek yüksek *Binâ*’lar, bir sürü imkânlar, saltanat, şatafat, teknoloji, hepsine *Sâhip* oldular. Ama *Mürşid*’leri yokdu, *Evliyâ* zâtlar yokdu.
*Hayr* da Allahdan, *Şer* de Allahdan. Biz bâzı şeylere, *Hayr* diye dört elle sarılırız, ama sonu *Felâket* olur. Bâzı şeylerden de *Şer* diye kaçarız, hâlbuki o, bizim için *Hayr*’lıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder