*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
Allahü teâlâ, meâlen; *Kullarımın arasında benden en çok korkanlar, beni en iyi tanıyanlardır*, buyuruyor.
Ancak, korkmanın temelinde *Muhabbet* vardır, *Sevgi* vardır. Evet, *Seven* korkar. Ama niçin korkar? Kötülük yapar diye mi? Hayır, *Onu üzerim*, diye korkar.
Meselâ bir talebe, *Hocası*’ndan korkar. Niçin? Bir *Hatâ* yaparım, yanlış bir *İş* yaparım da hocam *Üzülür* diye korkar.
Eshâb-ı kirâmın hiç *Biri*, mesleğiyle veyâ zenginliğiyle anılmıyor, hâtırlanmıyor. Onların ortak husûsiyeti, *Eshâb* olmakdı. Bu da, en yüksek *Mertebe*’dir.
*Eshâb-ı kirâm*’ın en aşağısı, kıyâmete kadar gelecek olan *Evliyâ*’ların en yükseğinden daha *Yüksek*’dir. Bizim arkadaşlarımızın da hepsi çok *Kıymetli*’dir.
Herbiri, *Eshâb-ı kirâm* gibidir. Arkadaşlardan herhangi birine rastlıyan, onu seven, onunla görüşen bir kimse, *Bid’at ehli* olmaz kardeşim, *Müşrik* olmaz, dünyâda da âhiretde de *Felâket*’lerden kurtulur.
● ● ●
Bir şey *Mutlak* olacaksa, siz onu *Olmuş* bilin. *Garip* olmak, *Mahcûb* olmak çok iyidir. Hattâ kendini *Acındırmak* da çok iyidir. Çünkü acındırmak, hastalığını *Kabûl* etmekdir.
Hastalığını kabûl edene, *Tedâvî* kolay olur. Hastalığını *İnkâr* edene, bir şey yapamazsınız. Neden? Çünkü, *Ben hasta değilim*, diyor. Aslında hepimiz hastayız kardeşim.
Bunu, Allahü teâlâ bildiriyor Kur’ân-ı kerîmde. Eûzü billâhi mineş şeytân irracîm, *Fî kulûbihim maradun*. Yâni, kalplerinde hastalık vardır.
Allahü teâlâ buyuruyor ki: *Kullarımı ben yaratdım, kalplerini de hasta yaratdım*. Böyle buyuruyor Allahü teâlâ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder