Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretlerinden sohbetler

 *Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*


Düşünün ki, *Hazret-i Talha* radıyallahü anh, *Uhud* harbinde, Efendimizin etrâfında *Pervâne* gibi dönüyordu. Ona zarar gelmesin diye, vücûdunda *Kılınç* yarası almadık bir yeri kalmıyor. 


Niçin? *Ona bir şey olmasın!* diye. *Aşk* diye buna derler işte. E’ûzü billâhi mineşşeytân irracîm. *Ve mâ zalemehümullah ve lâkin kânû enfüsehüm yazlimûne*. 


*Bosna*’da vefât eden, suçsuz olarak, *Zulüm*’le öldürülen o insanlara ben hiç acımıyorum kardeşim. *Suçsuz* yere öldürülüyorlar hâlbuki. 


Niçin acımıyorum? Çünkü onlar *Şehîd* oluyorlar, doğru *Cennet*’e gidiyorlar. Cennete gidene acınır mı efendim? Onlar için çok *Sevap* var. 

● ● ● 

Allahü teâlâ *İrâde* etmezse, sivrisinek kanadını oynatamaz. Başımıza gelen her türlü kötülük, Allahın *İrâde*’siyle ve *Halk*’etmesiyle, yaratması iledir. 


Âyet-i kerîmede, meâlen; *Küllü men aleyhâ fân ve yebkâ vechü Rabbike zül celâli vel ikrâm!* buyuruluyor. Errahmân sûresinde geçiyor bu. 


Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: *Küllü men aleyhâ*; herşey, eşyânın hepsi, mevcut olan şeylerin hepsi *Fân*; fânîdir, yok olucudur, fenâ bulucudur, *Fenâ*, yokluk demek. 


*Küllü men aleyhâ fân* her şey yok olacakdır demek. Peygamberler olsun, dağlar olsun, güneş olsun, yâni canlı cansız herşey *Yok* olacak. 


*Ve yebkâ*; Ancak bâkî kalacaktır, *Vechü Rabbike*; Allahü teâlâ ki: *Zül celâli vel ikrâm*; O, celâl sâhibidir, azamet sâhibidir, ikrâm ve ihsân sâhibidir. 


*Küllü şey’in fân*. Her şey geçicidir. Her şey hayâldir. Hayât hayâldir. *İyi*’ler gitdi, bize kaldı ortalık. *Hakîkî*’ler gitdi, *Taklîdci*’ler kaldı. Allahü teâlâ, inşallah bizleri o *İyi*’lerden ayırmaz kıyâmetde. 


Allahü teâlânın başlangıcı da *Yok*’dur, sonu da *Yok*’dur. 

● ● ● 

Bir gün bizim eczâneye misâfir gelmişdi, dört kişi. Dedim ki: *Küllü cedîdün lezîzün*. Her şeyin yenisi lezzetli olur, tatlı olur. Yalnız iki *Şey* bundan müstesnâdır. 


Biri, *Dost*, biri de *Muhabbet*. Bunların eskisi makbûldür, yenisi değil. Anlatdım bir şeyler, sonra; Sizden bir şey istiyorum, dedim. *Verdiğimiz kitapları okuyun!*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder