Ermeni mezaliminin şahidi olan Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri yaşadıklarını şöyle anlatıyor

 “1913 yılının Kasım ayının sonları, Aralık ayının başlarında Rus askeri İran’ın Selmas yönünden gelerek Hakkari sancağını istila ederken vatandaşımız olan Ermeniler silahlandılar.


Müslümanların menkul mallarının tamamını yağma ettikleri esnada bizim hanelerimizi de tamamen yağmaladılar.Kışın başlangıcında aile fertleri perişan olarak çevredeki köy ve dağlara firar ettiler.Evlerimizi, çarşımızı, medresemizi, camilerimizi tamamen yaktılar. O andan itibaren Muhacir olduk. Öte yandan eskiden beri İslam ehline kinleriyle ve düşmanlıklarıyla tanınan kan dökücü, Nasturiler silahlı bir şekilde bütün yolları tutmuşlardı. 

İçimizdeki Ermeniler ise evvelden beri tam silahlı ve teyakkuz halinde fırsat beklediklerinden bunlar da bu vaziyetten istifade ile İslam ahalisine saldırdılar ve alemin yaratılışından beri görülmeyen ve işitilmeyen bir vahşetle ve saldırılarla insanları öldürmeye,malları ve mülkleri yağmalamaya koyuldular.

Ermeni hunharları ellerine geçirdikleri genç kadın ve kızların çoğunu esir,büyük kısmını da şehid ederek bunlara ait eşyayı gasb etmişlerdir. 

Zaho ve Akra kazalarının ahalisinin yüzde yetmişi dağ başlarında açlıktan telef ve vahşi hayvanlara, yırtıcı kuşlara alef oldular. Bizimle beraber yirmi dokuz köyün ihtiyarları, kadınları ve çocukları ıssız çöllerden,ovalardan dağlardan ve derelerden bin türlü meşakkat ve zahmet çekerek aç bî ilaç halde Revandize girdik. Kadınların bir kısmı da çocuklarını, kucaklarına birer parça ekmek koyarak dağların ve kayaların arasında bıraktılar.

 Bunların çoğu öldü.Defn edilmeyerek meydanda kalanlar da çoktu. 1914 senesinde Erbil’e hasta olarak girdik.On erkek kardeşimi, dört amcamın en değerli erkek ve kız evladını da Allahu Teala’nın mağfiretine vedia olarak Erbil etrafında defnettik.

 Başkale’den hicretimizde 150 nüfus iken ancak 66 nüfusla Adana’ya gelebildik. Binlerce derin alimin, allamenin hayretlerinden ve taaccüblerinden parmaklarını ağızlarına götürdüğü Arvas köyündeki çeşitli ilimlere ve fenlere aid üç bin cild el yazması baha biçilemeyecek eser,maalesef Ermeniler tarafından yakılarak yok edilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder