Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretlerinden sohbetler

 *Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*


Eshâb-ı kirâmdan bâzıları, Resûlullah Efendimize sallallahü aleyhi ve sellem demişler ki: 


Yâ Resûlallah, *hazret-i Ebû Bekr*, evinde Kur’ân-ı kerîm okurken o kadar *Sessiz* okuyor ki, dinlemek istiyoruz, ama hiç duyamıyoruz. 


*Hazret-i Ömer* de, o kadar *Sesli* okuyor ki, sokakdan bile duyuluyor. Bunların hangisi efdâl dir? diye sormuşlar. 


Efendimiz aleyhisselâm, hazret-i Ebû Bekre; *Yâ Ebâ Bekr!* Sen evinde Kur’ân-ı kerîmi çok *Sessiz* okuyormuşsun. Niye böyle yapıyorsun? buyurmuş. 


Hazret-i Ebû Bekr radıyallahü anh cevap verip; *Yâ Resûlallah, kim için okuyorsam, O beni duyuyor*, diye arz etmiş. 


Sonra Resûlullah Efendimiz, hazret-i Ömer’e; *Yâ Ömer!* Sen Kur’ân-ı kerîmi çok *Sesli* okuyormuşsun. Niye böyle yapıyorsun? buyurmuşlar. 


Hazret-i Ömer de radıyallahü anh cevap olarak; *Yâ Resûlallah, gâfilleri uyandırmak için öyle yapıyorum*, buyurmuş. 


Efendimiz aleyhisselâm cemâate dönmüşler ve; *İkisi de efdâldir. İkisinin de niyeti hayrdır*, buyurmuşlar. 

● ● ● 

Geçen gün bir hadîs-i şerîf okudum, dört maddelik. 


Birincisi; *Dünyâya, dünyâda kalacağın kadar çalış!* Yâni dünyâ çok kısadır, onun için boşuna yorulmayın, zahmet çekmeyin, demekdir bu. 


İkincisi; *Âhirete, orada sonsuz kalacağınız kadar çalışın!* Şimdi insanlar, *Sonsuz* un ne demek olduğunu bildikleri hâlde *Hiç* düşünmüyorlar.


O kadar matematik, geometri okuyorlar. Ama *Sonsuz* un ne olduğunu hiç düşünmüyorlar. Milyonda bir *İhtimâl* bile olsa, insan bundan sakınmaz mı?


Üçüncüsü; *Allahü teâlâya, muhtâc olduğun kadar şükret!* Yâni her an şükretmek lâzım. Neden? Allahü teâlâya *Muhtâc* olmadığımız bir an *Yok* da ondan. 


Dördüncüsü de; *Ateşe, dayanabileceğin kadar günâh işle!* Yâni hiç günâh işleme.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder