EDEB-İ SALAVÂT

Şifâ’da (Şifâ kitabında) mezkûrdur ki hazret-i resûlün (sallallahu teala aleyhi ve sellem) ismini zikr eden ya (da) işiden mü’mine vâcibdir ki; o halde (iken) hayatlarındaki (Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselamın sağlığındaki) meclis-i şerîflerine hâzır olmuş gibi (huzurlarında imiş gibi) hareketten sükût (hareketsiz) hudû’ ve huşû’ üzere (tevazu üzere)  ola. Cemi’i selefin (eshâb-ı kiramı görüp onlara tabi olan müslimanlar)  âdetleri bu idi. Hattâ İmâm-ı Mâlik (rahmetullahi teala aleyh) yanında (Efendimiz aleyhissalatü vesselamın ismi) zikr olundukca benzi sararub beli bükülürdü. Sebebi soruldukda

“Benim gördüklerimi görmüş olaydınız böyle dimezdiniz”dimiş.

(Mir’ât-ı kâinat)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder