Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretlerinden sohbetler

 *Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*


Amân kardeşim, *Gıybet kanser gibidir!* demişdik ya, hattâ çerçeveletip duvarlara asmıştık. Eğer biri size, bir arkadaşı *Kötüler* se, ona hemen *Sus!* deyin, susturun. Yüz şehit *Sevâbı* kazanırsınız. 


İnsan öldüğü zaman bir *Hiç* dir kardeşim. *Elbise* si bile kendisine verilmiyor. Bütün nesi varsa, *Vâris* leri paylaşıyor, yâhut *Fakîr fukarâ* ya dağıtılıyor. Yâni hiç birşeyini mezara götüremiyor. 


İşte hepimiz görüyoruz, bir *Kefen* le gömülüyor mezarına. Zâten *Câiz* değil efendim. Kabire, *Kefen* den başka şey koymak *Câiz* değil. Dînimiz öyle emrediyor. 


*Mü’min*, kabirde uyanınca, kendini *Cennet bahçesinde* bulacak. Bunu, Peygamberimiz bize müjdeliyor. *Mü’minin kabri, Cennetden bir bahçedir!* buyuruyor. 


Mü’mine, bundan büyük *Müjde* olur mu? Sonra kabir hayâtı, kâfirlere *Asır* larca sürerken, mü’minler için birkaç *Dakîka* olacak. 


İki namaz arasında işlenen küçük *Günâh* ları, Allahü teâlâ *Affediyor* efendim. Namâzın *Kıymet* ini buradan da anlıyabiliriz. Beş vakit namâzını kılan bir *Mü’min* için, ne büyük *Müjde* bu. 


Bir hadîs-i şerîfde, Peygamber Efendimiz aleyhisselâm, Eshâbına; *Birinin evi önünde bir nehir olsa, günde beş kere o nehirde yıkansa, üzerinde kir kalır mı?* diye sormuş. 


Eshâb-ı kirâm da; *Hayır yâ resûlallah, kalmaz!* demişler. Efendimiz de;


*İşte abdest aldığınız zaman, namaz kıldığınız zaman da, o vakte kadar işlediğiniz günâhlar böyle yıkanır, temizlenir!* buyurmuşlar. 

● ● ● 

Allahü teâlâ, kendi *Zâtına* yapılan hakâreti affediyor, ama *Habîbi* ne yapılanı, *Sevgili* sine yapılanı affetmiyor. Hazret-i Peygambere yapılanı *Affetmiyor*. Onun için O, her şeyin üstündedir.


Ve Ona zerre kadar benzerlik, *Mutâbaat*, bütün dünyâ ni’metlerinden *Üstün* dür. Bütün âhiret *Zevkleri* nden, hattâ Cennetlerden daha *Kıymetli* dir, çok daha *Makbûl* dür. 


Allah indinde *Kıymetli* dir. Ne kıymetlidir? Ona biraz benzemek. Meselâ Ona benzemek için, öğleyin bir miktar uyumak, buna *Kaylûle* deniyor.


Abdest alırken *Misvak* kullanmak, bunun gibi, Ona benzemek için yapılan herşey, böyle çok *Kıymetli* dir kardeşim. Büyük *Seâdet* dir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder