Yâdigâr mektûblar 27. mektûb

29 Şevvâlü'l-Mükerrem 1375 [9.6.1956]
Ve aleyküm selâm kıymetli kardeşim Fahri Bey

Mektûbunuzu aldım.Cenâb-ı Hakkın sevdiği kullarına ihsân etmiş olduğu temiz ve hâlis bir rûhdan çıkan ifâdelerinize çok memnûn oldum.

Kardeşim sizin gibi mübârek ve nurlu gençlere hiç bir müslimân darılır mı? Bilhassa Mekkî Efendi gibi her husûsda kâmil bir şahsiyet... Onlar kerîm insanlardır. Büyük hatâları bile setr edip, günâhkârlara bile ihsân ederler. Onlara mektûb yazınız. Bir duâlarına sebeb olsa büyük bir kazanç olur. Kim bilir hangi sebebler ve mazeretlerle cevâb vermediler. Onların sizi tanıması ve hatırlaması sizin ve bizim için seâdettir. Onları tanıdığımız için ne kadar bahtiyârız.

1- Ben, Buharî-i Şerîf ve tefsîr-i şerîf okumağa korkarım. Bizim [sizin] gibi câhiller bu kitâblara el bile süremeyiz. Bunları anlayabilmek için 30 sene [ilim] okumak lâzımdır.

2- Kazâ ve kader hakkında Ahmed Âsım Efendi'nin Emâlî Şerhi'nde kâfi bir mektûbu olduğu gibi Mektûbât'da da bu husûsda güzel mektûblar var.

3- Evet, iyi muteber tefsîr, Tefsîr-i Mevâkib, sonra Tibyân'dır.

4- İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât'ı bütün ilimleri hâvîdir. Bunu okuyan her kitâbı okumuş olur. Türkçe tercümesi, iyi terceme edilmemişdir. İyi ifâde edilmemiş ve iyi tab' edilmemişdir. Mektûbât'dan mühim mektûbların tercemesini yapdım. Bir nüsha matbaadan aldım. Ya'nî tab' ettirdim. İsmine Seâdet-i Ebediyye risâlesi dedim. Üzerine ismimi yazmadım. Kitâbcı Muzaffer'in [Özak] ismini yazdım. Ankara'da [Abdülhakîm Efendi hazretlerinin yeğeni ve] Divân-ı Muhasebât dairesi reisi Faruk [Işık] Bey'e iki aded gönderdim. Birini size verecekdir. Evi zirâat fakültesi civârında Telsizler'dedir. Evini Divân-ı Muhasebât'dan veya telefon rehberinden öğreniniz. Kendisine mektûb yazıp sizi ta'rif etdim. Mekkî Efendi'nin amcazâdesidir. Size her mes'elede şâfî bir mürşid olacakdır. Çok istifâde edersiniz.

Miftâhu'l Kulūb isminde bir kitâb tanımıyorum. Herhalde mu'teber değildir.
Hamdi Aksekili âlim değildir. Kitâbları mu'teber değildir,hattâ zararlıdır.

Seâdet-i Ebediyye risâlesini her müslimâna tavsiye ediniz. Çok istifâdelidir. Hacı Bayram Câmii karşısındaki kitâbcıya gelecekdir. Selâmlar ve düâlar ederim aziz kardeşim.

Hilmi


Not: 1

[910/1505'de Herat'ta vefat eden Hüseyn Vâiz Kâşifî'nin Farsça Mevâhib-i Aliyye isimli tefsiri, Mevâkib adıyla Türkçe'ye de tercüme olunmuştur. Tibyân,Ayntâbî Mehmed Efendi tarafından 1110/1699 senesinde yazılmış ve umumiyetle Beydâvî tefsirine istinaden Türkçe bir tefsirdir.]

Not: 2

Hamdi Akseki, Efgânî ve Abduh ekolünden olup; Reşid Rızâ'nın el-Muhâverât adlı kitabını,. Mezheblerin Telfiki ve İslâmın Bir Noktaya Cem'i adıyla tercüme ederek, modernist fikirlerin Türkiye'de yayılmasında âmil olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder