*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
Bütün kazançlarımız, hep *Efendi* hazretlerinin bereketiyle oluyor kardeşim. Elimize *Beş Kuruş* geçse, Efendi hazretlerinin bereketinden bilmeliyiz.
Bütün mesele, *İstikâmet* dir kardeşim. Yâni *Îmân* da ve *İslâm* yolunda yürümekde *Sebât* etmekdir.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri; *Eşeddül kerâmeti, istikâmetün!* buyuruyor. Ne demek bu?
Yâni en büyük kerâmet, *İstikâmet* dir. Çünkü istikâmeti buldunuz mu, gerisi *Kolay*. Ama istikâmeti bulamazsan, o zaman çok *Zor*.
Çok bahtiyârız kardeşim. İnşallah o *Büyük* lere olan *Sevgi* miz, *Muhabbet* imiz artar da, alacağımız *Feyz* ler çok olur.
Bir insan *Harâm* ile besleniyorsa, aldığı o haram gıdâ, *Kalp* vâsıtası ile ve *Kan Damarları* ile bütün organlara pompalanır. Bütün vücûda *Kirli Kan* gider. Böyle insanlara, ibâdet yapmak *Zor* gelir.
Ama *Helâl* gıdâ ile beslenen mü’minin, bir ârifin kalbi ise, *Îmân* ile, *Allah Sevgisi* ile ve din kardeşinin *Sevgisi* ile doludur.
Böyle olan bir kimse *Zikr* etdiği zaman, kalbinde bulunan o *Feyz* ve *Bereket*, kalbin pompalamasıyla bütün vücûda dağılır.
O *Nûr* un ve o *Feyz* in ulaşdığı her nokta *Şifâ* bulur. İbâdet yapmak kolaylaşır. Binâların kıymeti, içindekilerden *Nûr* yağması ile olur.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri bir mektûbunda; *Bu gece, bu odaya çok nûr yağdı!* buyuruyor. İşte oranın tuğlalarından bir tânesini getirdik.
Onu *Toz* hâline getirip âbilere dağıtacağız. O *Nûr* yağan tozlar, bir mezarda bulunsa, o mezardakine *Kabir Azâbı* olmaz.
● ● ●
*Kibir* ve *Azamet*, Allaha mahsûsdur kardeşim. İnsan neyine güvenip de büyüklenir? Allahü teâlâ; *Büyüklenenleri, hiç acımadan Cehenneme atacağım!* buyuruyor.
Yâsîn sûresinde; *Nü’ammirhü nünekkishü!* buyuruyor Allahü teâlâ. Yâni, birine çok ömür verirsem, onu eski çocukluk hâline döndürürüm, buyuruyor.
Çocukken kuvveti *Yok* du, büyüdü, *Gücü Kuvveti* oldu. Yaşlanınca, o kuvveti *Geri* alındı. Sonra da mezarında bir avuç *Toprak* olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder