Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretlerinden sohbetler

 *Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*


Şu dört şey kimde varsa, hiç korkmasın. Peki, nedir o şeyler? *İlim*, *Akıl*, *Sabır* ve *Edeb*. Bunlardan ikincisi, akıl sâhibi olmak. *Akıllı* kime derler? 


Hem kendisine, hem de etrâfındakilere fâidesi dokunan bir kimseye *Akıllı* denir. *Akıl* yapıcıdır, *Zekâ* yıkıcıdır. 


Fakîr bir *Çöpçü*, kelime-i şehâdet getiriyorsa, *Akıllı* dır. Ama dünyâ çapında bir *Zengin*, eğer îmân etmiyorsa, *Akılsız* dır. 


Üçüncüsü, *Sabır*. Allah yolunda hizmet, sabır ister kardeşim. Bu çileyi çekmiyen hiç bir *Peygamber* yokdur. Hiç bir *Âlim* yokdur, hiç bir *Velî* yokdur. 


*Sevâbı* da, çekilen sıkıntının büyüklüğü oranında *Fazla* dır. 


Dördüncüsü *Edeb*. Şâh-ı Nakşibend hazretleri rahmetullahi aleyh buyuruyor ki: *Bu yolun başı edeb, ortası edeb, sonu da edebdir*. 


Edebe riâyet etmiyen kimse, *Allah dostu* olamaz. Allahü teâlâ *Kerîm* dir, ufak bir sebeple Kerîmin *Keremi* coşar. En büyük sebep, Ona yalvarmakdır. 


Müslümânlara eziyyet edilerek yapılan bir *İş* den alınan para *Hayırsız* dır. Bu yolla kazanılan *Para* dan hiç hayır gelmez.


Bu şekilde yapılan *Binâ* dan da hayr görülmez. Osmânlılar zamânında, evde *Tâmirat* yapılacağı zaman komşudan *İzin* istenirdi. 

● ● ● 

Kulun ne ile *Meşgûl* olduğu, Allahü teâlânın onu sevip sevmediğini gösterir. Allahü teâlânın bir kulunu sevmediğinin alâmeti, onun *Mâlâya’nî* ile uğraşmasıdır. 


*Harâm* larla uğraşana, Allahü teâlânın *Sıfat* ları düşmandır. Kâfire ise, *Zâtı* düşmandır. Sıfatlarının düşman olması ile zâtının düşman olması *Farklı* şeylerdir. 

● ● ● 

Diğer tarîkatlerde kalbin *Zikr* etmesi için, senelerce *Çile* çekilir. Nakşibendîde ise Mürşid-i kâmilin bir *Bakışı* yeter. *Şâh-ı Nakşîbend* hazretleri, Allahü teâlâdan çabuk kavuşduran bir *Yol* istemiş. 


*Muhyiddîn-i Arabî* hazretlerine, Bu makâma nasıl kavuşdun? demişler. Cevâbında; *Evliyâyı çok sevmekle!* buyurmuş. 


Meselâ bir yerde *Evliyâ* bir zâtın aleyhinde konuşuluyorsa, hemen onları susdururmuş. İşte bu sebeple birgün âniden, *Kalbi* açılıvermiş.  


Bu dünyâ bir *Zindan* dır. Zindanda seâdet aramaksa *Hayâl* dir. Mes'ûd görülenlerin hemen hepsi elemli ve kederlidir. *Eğlence* aramaları, bunun en büyük delîlidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder