Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretlerinden sohbetler

 *Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*


İnsan, bu dünyâda yaşadığı müddetçe, ister istemez *(Günâhı)* artar efendim, ister istemez. Çünkü *(Kirli)* hava her tarafı sardı. 


Eskiden *(İbâdet)* ler ayrıydı, *(Günâh)* lar ayrıydı, *(Küfr)* ler de ayrıydı. Eskiden helâl haram düşünülürdü, günah işlememeye çalışılırdı.


Buna dikkat edilirdi. Ama şimdi, *(Îmân)* ve *(Küfr)* düşünülüyor efendim. Eskiden günâha girmek *(Korku)* su vardı. Şimdiyse *(Kâfir)* olmak korkusu sardı ortalığı. 


Çok tehlikeli efendim. Ama *(Çâre)* si belli. Nedir o? İyi *(Kimse)* lerle görüşeceğiz. Çünkü hadîs-i şerîfde; *(Kişinin dîni, arkadaşının dîni gibidir)* buyuruldu. 


İslâm âlimleri, çok *(Kıymet)* li insanlardır kardeşim. Onlar Peygamber Efendimizin vârisleridir. *(El ulemâ-ü vereset-ül enbiyâ)* buyuruluyor. 


*(Vâris)* olan âlim ise, hem bu *(İlim)* leri iyi bilecek, hem de *(Vilâyet-i hâssa-i Muhammediyye)* denilen Peygamberimizin vilâyetinden, *(Hisse)* si, yâni *(Payı)* olacak. 


*(İslâmı)*, kalbimize analarımız, babalarımız yerleşdirdi. Onun için, onların *(Kulu)* ve *(Kölesi)* oluruz. *(Hazret-i Alî)* öyle söylüyor. 


İnsan, kendisine bir *(Kelime)* öğretenin, *(Kulu)* yâni *(Kölesi)* olur. Onun için anamızın, babamızın, hocamızın, üzerimizde *(Hakkı)* olanların, kulu ve kölesiyiz kardeşim. 


Allahü teâlâya kavuşduran *(Yol)*, Allahü teâlâya kavuşduran *(Kapı)*, Allahü teâlânın sevdiklerinin *(Sohbeti)* dir. Eshâb-ı kirâm, o kemâlâta nasıl kavuşdular? 


Efendimizin *(Sohbeti)* ile. Evliyâ-yı kirâm da, Efendimizin *(Vâris)* leridir. Onlar, *(Vereset-ül enbiyâ)* dır. 


Öyleyse Allahü teâlâya kavuşduran kapı, o büyüklerin *(Kapısı)* dır. Yâni onların *(Sohbeti)* dir. Biz *(Kapı)* diyoruz, ama kapıdan maksad ne ise, o anlaşılır. 


Asıl maksad da *(Sohbet)* dir. Yâni onların sohbetleri, Allahü teâlâya kavuşduran *(Kapı)* dır, yâni *(Yol)* dur 


Onun için ne buyuruyor hazret-i Mevlânâ. *(Bize gel, bize gel, nasıl olursan ol, bize gel. Bizim kapımız ümitsizlik kapısı değildir)* buyuruyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder