Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretlerinden sohbetler

 *Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki*:


Bizim *Gazete* yi tenkîd edenler, *Banka* reklâmı veyâ *Spor* sayfası gibi şeyleri ileri sürüyorlar. Hâlbuki biz, gazetemiz için; *Bu, bir fıkh kitâbıdır*, demiyoruz ki. 


Biz eğer; *Bu, bir fıkh kitâbıdır*, deseydik, haklı olurlardı. Ama biz; *Bu, gazete* dir, diyoruz. Gazete böyle olur. Reklâm için de; *Bu iyi* dir, demiyoruz ki.


Reklâm sâhibinin kendi *Sözü* nü neşrediyoruz. Herkes de bilir ki, reklâmdaki sözler, *Gazete* nin değil, *Reklâm* sâhibinin sözüdür. 

● ● ● 

Efendi Hazretleri pek kimseyle konuşmazdı, hep bana anlatırdı Mübârek. *İkimiz böyle başbaşa, çok hoş olur*, buyururdu. *Kunût* duâsını, vapurda bana öğretdi meselâ. 


Mübârek anlatır, anlatır, ben de *Yazar* dım. Evde birkaç tâne *Defter* im var böyle. Hep Efendi’nin buyurduklarını yazmışım. Elhamdülillah. Ne büyük *Ni’met* kardeşim. 


Ne büyük seâdet. Bir evliyâ yı *Tanımak*, onları *Sevmek*, en büyük dünyâ seâdeti. Elhamdülillah, o büyükleri hepimiz *Seviyoruz* kardeşim. 


*Görmek* şart değil ki. Onlar, dünyânın bir ucunda olsalar da, yine *Haberdâr* olurlar. Maksat, hakîkî *Îmâna* kavuşmakdır. 


Rabbimize ne kadar *Şükr* etsek azdır kardeşim. Bütün dünyâ keşmekeş içinde, karmakarışık. Rabbimiz bize *Îmânı* ihsân etdiği gibi, *İbâdet etmeyi* de nasîb etdi. 


İbâdetlerin en kıymetlisi nedir? *Namaz* dır. Namaz kılmak niçin kıymetli? Çünkü namaz, her gün bize *Allahı* hâtırlatıyor, kalbimize getiriyor. 


Allahü teâlâyı hâtırlamak, *Zikr* dir işte. Zikr, *Hâtırlamak* demekdir. Allahü teâlâyı zikretmeye sebep oluyor beş vakit namaz. Hem *Beş* kerre hâtırlatmıyor ki, daha *Çok* hâtırlatıyor. 


Nitekim âlimler buyuruyor ki: *Beş vakit namâzını kılan bir kimse, 24 saat devamlı Allahü teâlâyı zikretmiş olur*. Neden? 


Çünkü o kimse, yatarken; *Yâ Rabbî, sabah namâzına kalkmak niyetiyle yatıyorum*, der ve saatini kurar. 


Sonra, *Öğlen yaklaşıyor, kalkıp abdest alayım*, der. İkindiye yine öyle. Yâni düşüncesi hep namazla ilgili olduğu için, bu düşünceleri, *Namaz kılmak* kabûl edilir.


Yâni devâmlı *Zikr* kabûl edilir, devâmlı Allahü teâlâyı hâtırlamak ve anmak kabûl edilir. Zikr de *Anmak*, yâni *Hâtırlamak* dır zâten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder