Ev sâhibi Hasan ağa, “koyunlar uzaktadır, mahcub oldum” diye düşünür.
Hazret-i Şeyh, abdest bahânesi ile dışarı çıkar ve Hasan ağaya;
“Şu ayağı kırık keçiyi kes, kâfidir”
buyurur. Hazan ağa;
“Efendim, o keçi, on kişiye yetmez”
der. Hazret-i Şeyh;
“Kes, yetişir, artar bile”
buyurur. Keçi kesilir, etinden bütün müsafir yer, doyar, bitmez. Sonra köylü de yer, yine artar. Hatta, o kalabalık âile on gün daha yer de yine bitmez.
“Bereket budur”
buyururlar.
(Son Halkalar I, sf 108, Süleyman Kuku)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder