Belirtelim ki, İmam-ı Âzamların, İmam-ı Malîklerin, İmam-ı Şafiîlerin, İmam-ı Hanbellerin, İmam-ı Mâtüridilerin, İmam-ı Eş'ârîlerin, İmam-ı Gazalîlerin ve İmam-ı Rabbanîlerin yerine, İbni teymiyyeleri, Şeyh Abdulvahhabları, Cemaleddin-i Efganileri, Muhammed Abduhları, Seyyid Kutupları, Mevdudileri ve Şeriatileri, Ayetullahları... oturtmaya çalışanlar, asla İslâm'a hizmet etmemektedirler...Bilhassa Türk Gençliğinin bu konuda çok hassas olması gerekir.
Bin yıldan beri İslâm ile şereflenen aziz Türk Milleti, her türlü sapık yoldan ve koldan uzak durarak İslâm'ın anacaddesinde yürümüş, ''sünnetten'' ve ''cemaatten'' asla ayrılmamıştır.Karahanlı'nın, Selçuklu'nun ve Osmanlı'nın çizgisi hep bu olmuştur.Bugün de Türkoğlu, bu çizgide yürümek, kendi kafasını ve vicdanını, sapık cereyanlara kapamak zorundadır.
Emperyalizm ''din'', ''mezhep'' ve ''tarikat'' kılığında ülkesine sızmasına izin vermemelidir.
Türkoğlu unutmamalıdır ki, en az bin yıldan beri müslümandır, Ashab-ı Kiram'dan sonra, İslâm'a en çok hizmet eden kavim olmak şerefini taşımaktadır.Miladi 11.asırda Tuğrul Gazi ile birlikte ''Sultan ül-müslimin'' ünvanını kazanmış ve Yavuz Sultan Selim Han'dan itibaren de tam dörtyüz yıl ''Şanlı Peygamberin Kutlu Vekili'' olmakla bereketlenmiştir.Bütün bunların yanında,
İslâm dünyası'na binlerce ilim adamı, fikir ve sanat adamı hediye etmiş yüce bir milletdir.Dünyanın en büyük kültür ve medeniyetine sahip olan bu millet, aynı zamanda, zengin ve tarihi kitapları ile de göz kamaştırıcıdır.
Asırlarca dünyaya müslümanlığı öğreten Türk Milleti, yine aynı imkânlara sahiptir.Bazıları, Türk Milletine, yeni ihtida etmiş bir cemiyet gözü ile bakıyor galiba... Ne idüğü belirsiz kimselerin kitaplarını Türk'ün eline tutuşturmak isteyen çevrelere, aziz Türk Gençliği, İslâmın ne olduğunu öğretecektir inşallah. Evet bekliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder