“Yazıklar olsun ki, şu bir nefis cevher (çok kıymetli) olan Nakşibendî âlî tarîkatının bir takım hasılatsız ve sermâyesiz olan mensubları; şeyh yolda yürürken, karşısında defler çalıp, yahud yüksek sesle gazel ve ilâhîler okuyup, bir taraftan şerîatin hilâfına, bir taraftan da gerçekten tarîkata aykırı iş yapıyorlar...
Sâir tarîklerde böyle meşru olmayan şeyleri işlemede, kendi şeyhlerini öne sürüp [biz onlara uyuyoruz, onları taklîd etmek bize gerektir] gibi sözler söyleyip bir mazeret ileri sürmek oluyorsa da, bu işlerin meşru’ olmamasıyla beraber Nakşîbendî meşâyih-i kirâmı da bu gibi şeyleri şiddetle men’ ve nehy ettikleri halde, böyle zâtların mensûbu olanlar da şu fiillerin işlenmesinde asla özür ve behâne etmede tutunacakları hiçbir delîl ve dal yoktur.”
(Son Halkalar I, sf.157-158)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder