Eshâb-ı Kehf

 - Eshâb-ı Kehf'in kalblerini irfân ve muhabbet-i ilâhiyye [Allah sevgisi] o kadar istilâ etmiş [kaplamıştı] ki, vatanlarını, mal ve menâllerini,evlâd ve iyallerini unuttular. Vekil ve vezîr çocukları idiler. Eshâb-ı Kehf, mağarada üçyüzdokuz sene uyudular. Eshâb-ı Kehf'in, şerrinden kaçtıkları melikin adı Dakyanus idi. Putperest idi. Onları da putlara tapmağa mecbûr etmek istedi. Onlar ise, akıllı, necîb gençler idi. Cenâb-ı Hakka ilticâ ederek bir mağaraya kaçtılar. Orada üçyüzdokuz sene uyuduktan sonra uyandılar. Yemek ve sâire tedârik etmek üzere, içlerinden en akıllı, fatîn [zeki] ve en hakîm olan Yemlihâ'yı gönderdiler. Kendileri yedi kişi idiler. Köpekleri sekizinci idi. İsimleri şöyledir: Yemlîhâ, Meksîna,Meslîha,Mernûş, Debernûş,Şâzenûş,Kefeştatayyûş. Yedincisi çoban idi. Köpekleri Kıtmir idi. Bunların isimlerini taşıyan ve ezberleyen veya evinde bulunduranın imdadına yetişeceklerini va'd etmişler. Bunlar Peygamberlerden aşağıdadırlar. En büyük evliyâdandırlar. Onun için Cenâb-ı Hak Kur'ânı azîmüşşânda onlardan bahs eder.

(Seyyîd Abdülhakîm Arvâsî kuddise sirruh)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder