Duâ âdâbı

 - Duanın âdâbı: Haramdan ictinâb etmek, bedeninde, yiyeceğinde, içeceğinde, giyeceğinde, meskeninde harâm olmamak, duada ihlâs, dua esnâsında hâtıra bir şey gelmemek. Zirâ nazar-ı ilâhî kalbedir. Duadan önce sâlih bir iş işlemek, ya'nî bir sadaka vermek veya namaz kılmak, âyet-i kerîme okumak, abdestli bulunmak, kıbleye müteveccih olmak, diz çökmek. Namaz kıblesi Kâbe'dir. Dua kıblesi Arş'dır. Duanın evvelinde Cenâb-ı Hakkı senâ etmek. Senânın en efdali Elhamdülillah'dır. Duadan evvel ve sonra salâvat-i şerîfe getirmek. Elleri açmak. Ellerin ayalarını Arş'a doğru çevirmek. Elleri omuz hizasında tutmak. Esmâ-i Hüsnâdan getirmek. Esmâ-i Hüsnâyı şefî' ittihaz etimek [şefaatçi tutmak]. Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerde vârid me'sur dualardan okumak. Me'sûr [eserde gelmiş] dualar daha tesirlidir. Enbiyâ-ı izam (aleyhimüssalâtü vesselâm) ve süleha ile tevessül etmek. Vebtegû ileyhil-vesîlete [Mâide-35]. Ya'nî "Allah'a kavuşmak için vesîle arayın". Günahını itirafla, azm ile cezm ile ve cehd [gayret] ile kalbini hâzır ederek, tahliye-i  kalble, acele etmemek, Allah'a celle celâlühü hüsn-i zan  etmek. Evvel kendine, sonra ebeveynine [ana-babasına] ve akrabalarına dua etmelidir. Yalnız kendi nefsini tahsîs etmemelidir. Güzel ricâda bulunmak, ya'nî faydalı olan şeyi istemek kendine ve müslümanlara nâfi' [faydalı] olan şeyi istemek. Tekrar etmek. Muhâl olan şeyleri istememek. Meselâ, ya Rabbi, babamı dirilt gibi. Beddua etmemek. Her haceti istemeli. Âmin demeli. Duadan sonra yüzünü mesh etmek. Zirâ eller nûr ile doludur. Yüzünü vücûdunu mesh ederse, her tarafa sirâyet eder.

(Seyyîd Abdülhakîm Arvâsî kuddise sirruh)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder