*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
Mevlânâ *Hâlid-i Bağdâdî* hazretleri rahmetullahi aleyh öyle büyük bir *Zât*’dır ki, eğer Efendimiz aleyhisselâmdan sonra peygamber gelmesi *Câiz* olsaydı, o hâliyle *Peygamber* olurdu.
Yâni bütün *Kemâlât-ı nübüvvet* kendisinde mevcutdu. Sâdece o *Mansab* verilmemişdi, yâni o *Mertebe* verilmemişdi.
Mansab ve mevkî verilmemiş, ama *Kemâlât*’ı verilmiş. O hâliyle *Peygamber* olurdu. O kadar büyük *Evliyâ* idi Mevlânâ Hâlid hazretleri.
● ● ●
Geçen gün *Enver âbi*’ye söyledim. Şimdi insanlar *Nefs-i mücessem* olmuş. Yâni *Nefs*’ler, cisim olmuş, *İnsan* şeklinde görülüyor.
*Nefs*’in elinden kurtulmak ise çok *Zor*. Ancak, bizim arkadaşlar *Nefs*’inden kurtulmuşdur.
*Enver âbi*’yi tanımak ve bizim *Kitap*’ları bilmek ve okumak, çok büyük *Ni’met*’dir. Neden? Çünkü bu kitapların hepsi, *Ehl-i sünnet* âlimlerinin yazılarıdır.
Onların *Kitap*’larından alınmış, yazılmışdır. *Allah Adamları*'nın yazıları bunlar kardeşim. Bu kitapları okumak kime *Nasîb* olursa, ne kadar *Bahtiyâr*’dır. Çok sevinsin.
Sizinle müsâfeha edelim kardeşim, *Tekrâr-ı hasen*’dir. Benim için sizinle müsâfeha etmek ne *Şeref*’dir. Nerde bulacağız bu devirde, böyle mübârek *Müslümân*’ları.
Bizim *Kitap*’larımız, Allahü teâlânın *Sevdiği* kullarının yazılarıdır kardeşim. Ben bâzen, yeri gelince diyorum ki:
*Bizim kitaplarımız çok kıymetli, çoook. Her kitapdan daha kıymetlidir*. Peki niçin çok *Kıymet*’lidir?
Çünkü bizim *Kitap*’larımızın içinde, *Bana* âit bir *Yazı* yok da onun için efendim. Hep o *Büyük*’lerin yazıları. Onun için kıymetli.
Bize âit yazılar, *Pırlanta*’nın yanında, *Cam parçası* gibidir. Bizim *Kitap*’larımızda eğer bana âit birkaç satır *Yazı* olsa, pırlantaların arasına *Cam* parçalarını karışdırmış oluruz.
O zaman hiç *Kıymet*’i kalmaz. Elhamdülillah, bize âit hiçbir *Yazı* yok. Nasıl olsun ki efendim. *Büyük*’lerin meydânında *Küçük*’lerin ne işi var?.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder