Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretlerinden sohbetler

*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*

*(İyi)* arkadaş seçmiyen, yârın âhiretde kurtulamaz. *(Kötülük)*, bulaşıcı hastalıkdır, çabuk bulaşır. *(İyilik)* se, çok zor yayılır. 

Çünkü *(iyiliğin)* baş düşmanı, insanın *(kendisi)* dir, *(nefsi)* dir yâni. Onun için kötülük çok çabuk bulaşır. Çünkü *(nefs)*, ona müsâit. 

Evvelâ kabûlü *(içer)* den görür. Onun için *(iyiler)* le berâber olmak, kurtulmanın *(alâmeti)* dir. Allahü teâlâ, hep *(iyiler)* le olmamızı nasîb etsin kardeşim. 

Bir mübârek zât öyle buyurmuş; *(Âhiretde kiminle berâber olmak istiyorsan, dünyâda onunla berâber ol)*. Öyle buyurmuş mübârek. 

Ya, bu *(büyük)* leri, kalbine koymalı veyâ onların kalbine *(girmeli)* kardeşim. 

Bunun gibi, Allahü teâlâ bizi sevmeseydi, biz Onu sevemezdik. Kur’ân-ı kerîmde var bu. *(Radıyallahü anhüm ve radû anh)* buyuruluyor. 

Yâni Allahü teâlâ onlardan *(râzı)* dır, onlar da Allahü teâlâdan *(râzıdır)* lar. Önce Allahü teâlânın râzı olduğu zikrediliyor. 

Elhamdülillah, Efendi hazretleri bizi *(sevdi)*, biz de Onu *(sevdik)*. O bizi sevmeseydi, biz de Onu sevemezdik. 

Enver âbi Yalova’ya gitmişdi. Orada kalıyorlardı. Oradan bana telefon oçdı, konuşduk. *(Ne yapıyorsunuz?)* diye sordum. 

O da, *(Kitap okuyoruz)* dedi. *(Hangi kitabı?)* dedim. *(Namaz kitabını okuyoruz.)* dedi. 

Çok sevindim efendim. Kitaplarımızın okunduğunu öğrenince seviniyorum kardeşim. Okunmadığını öğrenince de üzülüyorum kardeşim. 

Ben bu kitâblara *(ömrümü)* verdim. Niçin? İnsanlar *(okusun)*, istifâde etsin diye. Rafda dursun diye değil. 

Hem bu kitâblar benim değil ki, *(büyükler)* in sözleri. Efendi hazretlerinden öğrendiğim *(bilgiler)* in her cümlesi *(pırlanta)* gibi, bunları okuyana müjdeler olsun. 

***************

*İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât da buyuruyor ki:*

Allahü teâlâ, her işi yapmanın ve yapmamanın *(iyi)* veyâ *(fenâ)* olduğunu, Peygamberleri ile kullarına açıkça bildirmiştir. 

Kul, her işinde, yapıp yapmamakta *(serbest)* olup, ikisinden birini elbette seçecek, iş *(iyi)* veyâ *(fenâ)* olacak, *(günah)* veyâ *(sevap)* kazanacaktır. 

Allahü teâlâ kullarına, emirlerini ve yasaklarını yerine getirecek kadar *(kudret)* yâni enerji ve *(ihtiyâr)* yâni beğenmek, *(seçmek)* vermiştir. 

Daha çok vermesine, lüzûm yoktur. Lüzûmu kadar vermiştir. Buna inanmıyan, kolay şeyleri anlıyamıyan kimsedir. 

Kalbi *(hasta)* olduğundan, islâmiyete uymamaya behâne aramaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder