*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
*Peygamber Efendimiz* “aleyhisselâm”, bir gün mübârek ellerini açıp;
Yâ Rabbî, dünyâya umûmî bir *Felâket* gelecek olursa, beni temsîl eden bir *Cemâat* sağ kalsın, bu cemâat, âhirete kadar, *Beni* ve *Yolumu* temsîl etsin.
İnsanlar bir *Yanlışa* düştükleri zeman, bu topluluktan biri onları *Îkâz* etsin, doğru yolu göstersin, böylece insanlar Benim ve Eshâbımın *Doğru yol* undan ayrılmasınlar, diye niyâzda bulunmuş.
Allahü teâlâ da bu niyâzı kabûl etmiş. *Mekkî Efendi*, bunu bize anlatır ve *Allahü a’lem bu kimseler sizlersiniz*, derdi.
********
*İmâm-ı Rabbânî* hazretlerinin bir mektûbu var efendim. Orada buyuruyor ki: *Beni seven, îmânla ölür*. Ne büyük müjde kardeşim. Biz, İmâm-ı Rabbânî hazretlerini çok seviyoruz.
*Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye* kitâbının hemen hemen yarısını, Onun *Mektûbât* kitâbından aldık. *Mekkî Efendi*, bana ne derdi, biliyor musunuz?
*Senin yazdığın bu Seâdet-i Ebediyye kitâbını, hazret-i Mehdî okuyacak*, derdi. İşte hazret-i Mehdî’nin hangi evden çıkacağı belli olmadığı için, *Tam İlmihâl* in her evde bulunmasına çalışıyoruz kardeşim.
********
İzmir’den bir mektup geldi. Makine mühendisi bir hanım yazmış, diyor ki: *Sizin Gazete* yi ve *Sizin Kitapları* okuyunca, bende bir değişiklik oldu. Örtündüm ve namaza başladım.
Babam, emekli albaydır. Hayâtta hiç alnını secdeye koymamış biridir. Bana dedi ki: *Kızım ne bu hâlin, sen aklını mı kaybetdin, ne oldu sana?*
Ben de ona; *Beni bu hâle koyan şu kitâbı al da oku!* dedim. Kırmadı beni, aldı okudu. Okuyunca, o da değişdi ve *Namaza* başladı.
Kadıncağız böyle yazmış kardeşim. İşte *Bizim Kitaplar*, okuyana böyle *Feyz* veriyor. Yalnız okuyana mı? *Dağıtana* daha çok verir.
Efendi hazretleri; *İslâmiyetden bir kıvılcım kaldı!* buyururdu. İşte bu kitaplar, o kıvılcımın *Şerâresi* dir kardeşim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder