Süleyman Kuku (rahmetullahi aleyh) efendi tarafından Arabîden terceme edilmiştir.
Ey seyyidler seyyidi, sana niyetle geldim,
Rızanı ümid eder, himâyeni isterim.
Ve Ey hayrül-halâik, yemin ile söylerim,
Kalbimdeki muhabbet yalnız sanadır derim.
Makamın hakkı için ki ben sana aşıkım,
Ve Allah biliyor ki, ben seni çok severim.
Sen o zâtsın ki, eğer yaratılmasaydın sen,
Tek bir kişi bile halk olmazdı erkeklerden.
Hayır, yanlış söyledim, yalnız erkekler değil,
Hiçbir şey var olmazdı, haber budur Rabbinden.
Sen o zâtsın dolunay nûrundan biraz almış,
Güneşse ziyâsını yalnız veriyor senden.
Sen o zâtsın ki, semâ sevindi mirâcınla,
Ve sevindi yedi kat gökler yükselişinden.
Sen o zâtsın ki, Rabbin sana "merhaba" dedi,
Haber verdi bununla kurbundan, sevgisinden.
Sen o zâtsın, şefâat istedin bizim için,
Rabbin buyurdu: Rızam ayrılmaz seninkinden.
Sen o zâtsın ki Âdem zellesiçün Rabbine,
Seni tevessül ile kurtuldu eleminden.
Sen o zâtsın ki Halîl, seninle dua etti,
Nâr soğudu, hıfz oldu, Nemrud'un ateşinden.
Sen o zâtsın ki, Eyyûb yıllarca hastalandı,
Ve nihâyet kurtuldu duasiyle isminden.
Sen o zâtsın ki, Îsâ seni tebşîr eyledi,
Ve hep hikâye etti o güzel hallerinden.
Sen o zâtsın ki, Mûsâ firavun belâsından,
Necât buldu isminle Râbbine tevessülden.
Sen o zâtsın ki, kısaca nebîler ve resûller,
Kıyamette pay alır senin şefâatinden.
Bütün müminler, nebî, resûller ve ulular,
Senin livâ-i hamdin altında bulunurlar.
[Herhalde bundan daha güzel ve ma'nidâr bir şiir çok zor yazılır. Bütün bir kitaba (Son halkalar ve Seyyid Abdülhakîm Arvâsî'nin Külliyâtı) bedeldir dense yerindedir. Yedi iklimdeki her müminin ezbere bilmesi, üzerine lâzımdır. Allahu teâlâ şefâatine mazhar eylesin ve mezhebi üzerine bulundursun. Âmin.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder