*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
*İyilik yapma* nın çok çeşitleri vardır. Allahü teâlâ, en çok *Sevâbı*, iyilik edenlere verir. Ama *İyiliğin* de azı var, çoğu var. Eshâb-ı kirâm efendilerimiz, Peygamber Efendimize sordular:
Yâ Resûlallah, en çok sevap kime verilir? dediler. Peygamber aleyhisselâm; *Farzlardan sonra en çok sevap, din kardeşine iyilik edene verilir!* buyurdu.
*İyilikler* in en büyüğü, en üstünü, insanları *Ateş* de *Yanmak* dan kurtarmakdır. İşte biz, bunu yapıyoruz kardeşim. Bu zamanda *Dînini bilen* çok az, *Tatbîk eden*, daha az.
Bu zamanda *Küfr*, âdetâ *Sel gibi* akıyor kardeşim. Eskiden insanlar, *Günâha girmemek* için gayret sarfederdi.
Sabah evden çıkarken; *Yâ Rabbî, bu gün akşama kadar, hiç günâh işlemeden yaşamayı bana nasîb et!* diye duâ ederlerdi.
Şimdiyse *Küfr tehlikesi* var efendim. İnsan, sabah *Îmânlı* olarak evinden çıkıyor, akşam eve, *Kâfir* olarak dönüyor, Allah korusun.
● ● ●
Ben, Abdülhakim Arvasi Efendi hazretlerinden *Bir şey* öğrendim. O da bana yetdi. Nedir o? *Hak* nedir, *Bâtıl* nedir. Bu *Doğru*, bu *Yanlış*. Bu *Dost*, bu *Düşman*. Bunları öğrendim efendim.
İnsanın, hayâtda en büyük dostu, *Allah* dır celle celâlüh. En büyük düşmanı da kendi *Nefsi* dir. Hattâ nefs, *Allaha* bile *Düşman* dır kardeşim.
Cenâb-ı Hak, onu *Öyle* yaratmış. *Kendine Düşman* yaratmış. Her isteği, islâmiyetin beğenmediği şeylerdir. Allahü teâlânın emirleri hâricinde ne yapıyorsak o, *Nefs’e* âitdir.
Âhiret de, ameller, ibâdetler ikiye ayrılacak. *Allah için* yapılanlar, *Nefs için* yapılanlar.
Kendi *Nefsi için* yapılanlar, terâzînin *Sol* tarafına, *Allah için* yapdıkları da *Sağ* kefeye konulacak. Tartılınca, netîce buna göre olacak.
Yâni sağ taraf ağır gelirse, *Cennete*, sol taraf ağır gelirse *Cehenneme*. Her şey açık, herşey meydanda.
Herkes, her işini, hür *İrâdesi* ile yapar, netîcesine de katlanır. Mektûbât’ta; *İnsan, evlâdını bile kendi nefsi için sever!* buyuruyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder