Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretlerinden sohbetler

 *Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*


İnsan çok *(Bozuk)* olabilir, *(Patavat)* sız olabilir, *(Pervâ)* sız ve *(Edeb)* siz olabilir, şu veyâ bu olabilir. 


Ama, bu *(Büyük)* lerin yolundaysa, *(Yol)* çok sağlam ve çok kıymetli olduğu için, o kişi yine *(Makbûl)* dür, *(Azîz)* dir ve *(Kıymet)* lidir. 


Bu, *(Kendi)* sinden dolayı değil, bu *(Yol)* un özelliğinden dolayıdır. 


Çünkü büyüklerimiz; *(Yâ Rabbî, bu yola mensûb olanlar, eninde sonunda senin rızâna kavuşsunlar)* diye duâ etmişlerdir. 


Bu *(Yol)* öyle bir yoldur ki, bu büyüklere *(Zerre)* kadar muhabbeti olan, mutlaka *(Rızâ-ı ilâhî)* ye kavuşur. 


Hasbel kader *(Bozuk)* bir insansa, dünyâda kavuşamazsa, *(Ölür)* ken kavuşur. Ölürken kavuşamazsa, *(Kabir)* de kavuşur. Kabirde kavuşamazsa, *(Mahşer)* de kavuşur. 


Mahşerde kavuşamazsa, *(Cennet)* de kavuşur. Velhâsıl eninde sonunda muhakkak *(Kavuşur)*. Çünkü bu *(Yol)*, mutlaka kavuşdurucudur. 


Efendim, bugün bir *(Mürşid-i kâmil)* görmiyen, hattâ onun bir *(Talebe)* sini görmiyen kimse, denizin ortasında yüzen bir *(Tahta)* parçasına benzer. 


Tahta, bir batar, bir çıkar. Sonra tekrar batar ve sürüklenir. Velhâsıl her an *(Tehlike)* dedir. Ama bir *(Mürşid-i kâmil)* gören, yâhut Onun bir *(Talebe)* esini gören, hattâ Onun *(Kitâbı)* nı okuyan, böyle değildir.


O, denizin ortasındaki bir *(Kaya)* gibidir, veyâ bir *(Ada)* gibidir, yerinden oynamaz, hiç kıpırdamaz. Her *(Tehlike)* den emîndir, ona bir şey olmaz.

● ● ●

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: *(Dünyâ ni'metlerinin en hayrlısı, sâliha bir kadındır.)* Böyle kadına mâlik olan bir erkek, çok *(Mes'ûd)* ve *(Bahtiyâr)* bir erkekdir. 


Cenâb-ı Hak hepimize, *(Dünyâ)* ve *(Âhiret)* seâdetini nasîb etsin. Dünyâ ve âhiret *(Seâdeti)* ancak müslümânlara mahsûsdur. 


*(Müslümân)* olmak için de, müslümânlığı okuyup öğrenmek lâzımdır. *(Bilme)* den müslümânlık olmaz. İnsan, *(Ben müslimânım)* demekle, müslümân olmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder