Minah-115: Salike
urucun nihayetinde hasıl olan şuurdan dönme, şuurun yok olması manasına
değildir. Allah (Celle celaluhu)’a olan şuuru kalmakla beraber halk ile
olan şuura dönmesi demektir Nasil ki seyr-i sülukun başında o halk olan
şuur onda var idi. Yalnız şu varki gayri mütemekkin olan dönen bazen
Allah (c.c.)’a olan şuur ondan zail olur. Başkalarından medet diler.
Mütemekkin olan dönen devamlı her iki şuuru kuşatıp başkalarına himmet eder. Kimseden himmet istemez. Sofilerin ıstılahında ikinciye harabat şeyhi denilir. Manevi meyhane şeyhidir.
Birinci ise küp sahibidir. Ötekinden manevi aşk meyi alır. Küpünü doldurur. Millete dağıtır. Mütemekkin olana arşi denilir. Zira devamli alem-i emre vukufu vardır. Gayr-i mütemekkin ise böyle değildir.
Minah-116: Buyurdular: “Muhabbet menfaatın mıknatısıdır.” Mecliste bulunan bir fakir sordu:
-”Müridin muhabbeti ne fayda verir? Ancak şeyhin muhabbeti fayda vermez mi?” Buyurdu:
-”Kerem sahibi olan kişi, ondan dileneni sever. Efendide hizmetçisini sever.”
Minah-117: Mahbub olan şeyhin kemalat ve maneviyatının, muhib olan müride çekilmesinde, muhabbetin tesir ve şiddetini beyan hususunda Gavs (kuddise sirruhu): “Muhabbet bazen öyle halete ulaşırki, mahbubun suretini çekerek, muhibbe giydirir. Hatta, bazen mahbubun kabrini, mezar taşıyla beraber muhibbin kabrine yaklaştırır.” buyurup,sureten çekme ve gözüyle gördüğü kabir yaklaşmasını konu alan iki kıssa anlattılar.
Minah-118: “Bir şeyi sevmenin alameti, sevdiginin aleyhinde olana karşı koyup, ondan acizlik duymaktır.”
Minah-119: Kendisine inanılır bir kişi yemin ederek dediki: “Ben Gavs’ın (kuddise sirruhu)şöyle buyurduklarını duydum: (Korku kalb hastalıklarını tedavi eder.Muhabbet ise kalb hastalıklarının yanında küfrü de izale eder) deyip şu kıssayı naklettiler:Bu taifeden birine aşık olan bir yahudi kadını duyduğu muhabbet sayesinde hiç kimse ile karşılıklı konuşmadan müslüman oldu. Bu taifenin ahval ve niteliklerini kazandı.”
Minah-120: “Korkana verilir, seven ise kendisi çeker” sözünü Gavs (kuddise sirruhu.) sıksık söylerdi.
Mütemekkin olan dönen devamlı her iki şuuru kuşatıp başkalarına himmet eder. Kimseden himmet istemez. Sofilerin ıstılahında ikinciye harabat şeyhi denilir. Manevi meyhane şeyhidir.
Birinci ise küp sahibidir. Ötekinden manevi aşk meyi alır. Küpünü doldurur. Millete dağıtır. Mütemekkin olana arşi denilir. Zira devamli alem-i emre vukufu vardır. Gayr-i mütemekkin ise böyle değildir.
Minah-116: Buyurdular: “Muhabbet menfaatın mıknatısıdır.” Mecliste bulunan bir fakir sordu:
-”Müridin muhabbeti ne fayda verir? Ancak şeyhin muhabbeti fayda vermez mi?” Buyurdu:
-”Kerem sahibi olan kişi, ondan dileneni sever. Efendide hizmetçisini sever.”
Minah-117: Mahbub olan şeyhin kemalat ve maneviyatının, muhib olan müride çekilmesinde, muhabbetin tesir ve şiddetini beyan hususunda Gavs (kuddise sirruhu): “Muhabbet bazen öyle halete ulaşırki, mahbubun suretini çekerek, muhibbe giydirir. Hatta, bazen mahbubun kabrini, mezar taşıyla beraber muhibbin kabrine yaklaştırır.” buyurup,sureten çekme ve gözüyle gördüğü kabir yaklaşmasını konu alan iki kıssa anlattılar.
Minah-118: “Bir şeyi sevmenin alameti, sevdiginin aleyhinde olana karşı koyup, ondan acizlik duymaktır.”
Minah-119: Kendisine inanılır bir kişi yemin ederek dediki: “Ben Gavs’ın (kuddise sirruhu)şöyle buyurduklarını duydum: (Korku kalb hastalıklarını tedavi eder.Muhabbet ise kalb hastalıklarının yanında küfrü de izale eder) deyip şu kıssayı naklettiler:Bu taifeden birine aşık olan bir yahudi kadını duyduğu muhabbet sayesinde hiç kimse ile karşılıklı konuşmadan müslüman oldu. Bu taifenin ahval ve niteliklerini kazandı.”
Minah-120: “Korkana verilir, seven ise kendisi çeker” sözünü Gavs (kuddise sirruhu.) sıksık söylerdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder