"Muhammed Masum hazretlerinin huzuruna tecennün etmiş (aklını kaybetmiş) ayakları zincirle bağlı bir genç getirdiler. Babası, Muhammed Masum hazretlerinin eski talebelerinden idi. Sultan'ın yanında memur olan oğlum bir kıza aşık oldu. Öyle tutuldu ki, işini gücünü bıraktı. Gece gündüz o kızın yüzün görmek ister; bunun için ne lâzımsa yapar. Tasarruf buyursanız da, eski şuurlu haline gelse, dedi. Muhammed Masum hazretleri, oğlum bu bozuk fikri bırak. Bu lüzumsuz hayalden vazgeç. Himmetini hakikat bahçesine çevir, buyurdu. Oğlan bunun üzerine Hafız Şirâzî'den "İyiler huzuruna çıkmak bize zor bir iştir. Eğer beğenmiyorsan, kazadır bu, değiştir" mealinde bir beyit okumuş. [Der kûyi nîk nâmî mâ râ güzer nedânend. Ger tû nemî pesendî tağyir kün kazâ râ.] Muhammed Masum hazretleri bunu işitince gayet tatlı bir şekilde, kazayı değiştirdiler, buyurdu. Gencin aklı başına geldi, insani aşkı, ilahi aşka döndü. Muhammed Masum hazretlerinin müridlerinden oldu. Efendim değiştiren bizzat Muhammed Masum hazretleriydi. Dua etti. Bu, kaza-i muallak idi, kaza-i mübrem değildi,değişti" buyurdular. Hocamız bunu anlatınca tam karşıda oturan Taha Amca yerinden sıçrayarak "Efendim bizi de değiştirin, bizi de değiştirin" diye haykırdı. Hocamız (Hüseyin Hilmi Işık Efendi) "Estağfirullah efendim" diye geçiştirdiler.
[Hüseyn Hilmi Işık Efendi ile Hatıralar,1.cild,sf: 484-485, Faruk Koca beyin hatıralarından]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder