Yâdigâr mektûblar 70.mektûb

 Talebelerinden askerî muallim Lütfi Uyan'a Arabî harflerle yazılmıştır.

Ve aleyküm selâm uyanık kardeşim Lütfi [Uyan]

Mektûbunuzu alıp, yazınızı görünce hayrân oldum. Elhamdülillah size bu harflerle seve seve cevâb yazıyorum. Senenin bereketi behârından belli olur. Sizin bu hüsn-i hattınız da, ma'nevî hayâtınızın bereketini haber vermekdedir. Ne büyük ni'mete mazharsınız. Karanlık ormanlardan zulmetler içinde âb-ı hayâta kavuşmak pek nâdir kimseye nasîb olur. Çokları ise bu zulmetde yolunu şaşırır, tehlikelere düşer.

Yazdığınız askerî adrese göndermek muvâfık olmadığından, Süleymân kardeşim vâsıtası ile yazıyorum. Cenâb-ı Hak hepinize olan ni'metlerini artdırsın. Onun hazînesi sonsuzdur. Kerîmlerin kerîmidir. Şükr edenden ihsânını geri almaz. İsteyenlere bol bol verir.

1- Secdenin sahîh olabilmesi için, taş veyâ başka bir sert şey olmak ve yerden bir veyâ iki tuğla irtifâından [50 cm yüksekliğinden] fazla yüksek olmamak lâzımdır. Dahâ yüksek olursa veyâ yumuşak olursa, secde olmaz. Îmâ etmiş olur.

2- Câmi'de cemâ'at hâlinde nemâz kılacak boş mahâl yok ise, yere secde eden öndeki safdakilerin sırtına secde edilebilir. Fakat önündekinin sırtına secde etmiş bir kimsenin sırtına secde edilemez. Sırtına secde edilen kimsenin, zemine secde etmiş olması lâzımdır.

3- Hepimize nasîhat, Seâdet-i Ebediyye'yi çok okumak; Mektûbât'ın zevk ve vecdi içine dalabilmekdir. İmtihân zemânı geliyor. Şimdi derslerinize çok çalışınız. Câhid'in [Atasaral] mektûbunu zevkle okudum. İbâdetlerin yapılması kolay olan vazîfeler mubârekdir. Cenâb-ı Hakka şükr ediniz. Nâr-ı Nemrûdu İbrâhim aleyhisselâma selâmet kılan [Allahü] Teâlâ, küfr ve irtidâd zulmetleri içinde dilediği kullarına nûr ve bereket ihsân eder. Beş vakt nemâzı cemâ'atle kılmak, orucunu râhat tutmak ve Seâdet-i Ebediyye'yi râhat okumak, bu büyük dünyâda çok az kimseye nasîb olan çok büyük ni'metdir. Elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülillah.

4- Süleymân'ın mektûbu bugün geldi. Ayrıca cevâb yazamadığımdan üzülüyorum. Fakat siz hepiniz birsiniz. Unutulmasını, harâb olmasını istediğim mektûbları zâten hepiniz okuyorsunuz. Bu mektûbları sakladığınızı bildiğim için âdî kâğıda yazıyorum ki, kendiliğinden harâb olsun. En kıymetli hediye, hâtıra olarak, bu mektûbların menba'ı olan [Abdülhakîm] Efendi Hazretleri'nin yazılarını, Mektûbât'ı ve Seâdet-i Ebediyye'yi ezberlemeniz lâzımdır. Ben Efendi Hazretleri'nin mektûblarını kaybetmedim. Sizin de onları saklamanızı istiyorum. Pırlanta dururken, cam parçalarına bakmayınız.

Cenâb-ı Hak hepimizi Süleymân'ın duâsına idhâl buyursun; ya'nî gurûr denilen âfetden cümlemizi muhâfaza buyursun. Dünyâya harâb olmak için geldik. Cenâb-ı Hak bizi bizden geçirsin; kendisi ile berâber kılsın. Bu harabeye düşkün olmakdan korusun.

Kardeşim, beni çok ara! Ne kadar seversen, yine azdır. Fakat başkalarına yalnız Seâdet-i Ebediyye'yi tavsiye et. Beni ağyarın eline verme! Seâdet-i Ebediyye'yi, İmâm-ı Rabbânî'yi (rahmetullahi aleyh), Mektûbât'ı çok tavsiye et! Herkes okusun, istifâde etsin.

İftâr duâsını üç kerre okursunuz.

İmtihân vakti geçiyor. Hepiniz derslerinize çok çalışınız. Diğer yazıları imtihândan sonraya bırakınız. Hepinize selâm ve duâlar eder, duâlarınızı beklerim efendim. [Ocak-Nisan 1960]

Hilmi Işık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder