Bu mektûb İstanbul’daki kayınpederleri Yusuf Ziyâ Akışık Bey’e Ankara’dan Arabi harflerle yazılmıştır.
6 Zilhicce 1365 Perşembe [31.10.1946]
Aleyküm selâm sevgili beybabacığım
Bugün Perşembe olub kimyâhânede şu mektûbu yazıyorum. Birkaç gündür hep evde idim. Yarın da evde olacağım. Şehzâdeye [mahdumları Abdülhakîm Bey’e] bakacağım. [Zevcem] Sîret sultan, komşu kadın ile çarşıya çıkacaklar. Lehülhamd her üçümüz de iyiyiz. Şehzâdenin öksürüğü kalmadı. İlâca yine devâm ediyoruz. Sultan da iyidir. Evin temizliğini temâmladı. İşleri yoluna koydu. Şimdi rahat rahat günlük işlerle meşgul oluyor. Bendeniz de kâh evde, kâh kimyâhânede enfâs-ı ma’dûdeyi ikmâl etmekde [sayılı nefesleri tamamlamaya] devâm üzre olub, hâlimize şükrler ve sizlere duâlar ederiz. Yeni hatm-i şeriflere başladık. Her gece müyesser olduğu kadar okuyoruz.
Bu sene mübârek Kurban bayramını ilk olarak sizlerden ayrı geçireceğiz. Her sene sizin ve mübârek hanımannemin [kayınvâlidemin] muhterem ellerinizi öperek muâyede [bayramlaşma] nasîb oluyordu. Bu sene uzakdan selâmlarımızı ve tebriklerimizi takdim ediyoruz. Sîret sultan da çok müteessirdir. Lâkin Cenâb- ı Hak cümlemize ömürler ve sıhhat ve âfiyet ihsân etsin de, sayılı günler çabuk geçer. Konya, Erzurum gibi İstanbul’dan çok uzak yerlerde olmak, mektûb ve havâdis dahi günlerce sürmek düşünülürse hâlimize şükr ederek, beterlerini düşünmek Cenâb-ı Hakkın lütfü ve hikmetlerini rızâ ile karşılamak, üzülmemek lâzım geliyor. Din ve sıhhat yolunda oldukça hiçbir şeye üzülmemek lâzımdır, diyorum. Fakat hepimiz insanlık ve za’f-ı beşerî sâikasıyla [İnsanî zayıflık sebebiyle] hakikatini bildiğimiz halde bu ufak ve muvakkat hasretlere üzülmemek elden gelmiyor. Rabbimiz kerîm olduğundan bizim bu teessürlerimizi kendisine itirâz kabûl etmeyib acz-i beşerîmize haml ederek [İnsanî âcizliğimize yükleyerek] afv buyursun.
İnşâ[allah] iki bayramları elemsiz, kedersiz olarak bir arada geçirmek nasîb olur. Sîret ile beraber bu mübârek bayram-ı şerifi tebrik ederek siz sevgili pederimin ve muhterem hanımannemin hakkında mübârek olmasını âcizâne duâlar eder ve bu mübârek günlerde bizlere bilhassa hayırlı duâlar etmenizi istirham ederiz. Şehzâde, yeni türkü ve çağrımlarla bizi eğlendirmekdedir. Sizlerde, bizim bu âciz yazılarımızı okuyarak, sıhhat ve selâmet haberlerimizi görerek neş’eli ve sürûrlu günler geçiriniz. Her üçümüz tekrar tekrar mübârek ellerinizden öperek hayırlı duâlarınızı istirhâm ederiz, çok sevgili beybabacığımız.
Oğlunuz Hüseyn Hilmi Işık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder