🌹 Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri rahmetullahi aleyh buyuruyor ki:
Bütün mesele, istikâmetdir kardeşim. Yâni Îmân ve İslâm yolunda yürümekde sebât etmekdir.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri rahmetullahi aleyh;
Eşeddül kerâmeti, istikâmetün! buyuruyor.
Ne demek bu?
Yâni en büyük kerâmet, İstikâmetdir. Çünkü istikâmeti buldunuz mu, gerisi kolay. Ama istikâmeti bulamazsan, o zaman çok zor.
İnşallah o büyüklere olan sevgimiz, muhabbetimiz artar da, alacağımız feyzler çok olur.
Bir insan harâm ile besleniyorsa, aldığı o haram gıdâ, kalp vâsıtası ile ve kan damarları ile bütün organlara pompalanır. Bütün vücûda kirli kan gider. Böyle insanlara, ibâdet yapmak zor gelir.
Ama helâl gıdâ ile beslenen mü’minin, bir ârifin kalbi ise, imân ile, Allah sevgisi ile ve din kardeşinin sevgisi ile doludur.
Böyle olan bir kimse zikr etdiği zaman, kalbinde bulunan o feyz ve bereket, kalbin pompalamasıyla bütün vücûda dağılır.
O nûrun ve o feyzin ulaşdığı her nokta şifâ bulur. İbâdet yapmak kolaylaşır. Binâların kıymeti, içindekilerden nûr yağması ile olur.
Kibir ve azamet, Allahü teâlâya mahsûsdur. İnsan, neyine güvenip de büyüklenir? Allahü teâlâ; Büyüklenenleri, hiç acımadan cehenneme atacağım! buyuruyor.
Yâsîn sûresinde; Nü’ammirhü nünekkishü! buyuruyor Allahü teâlâ. Yâni, birine çok ömür verirsem, onu eski çocukluk hâline döndürürüm, buyuruyor.
Çocukken kuvveti yoktu, büyüdü, Gücü Kuvveti oldu. Yaşlanınca, o kuvveti geri alındı. Sonra da mezarında bir avuç toprak olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder