Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretlerinden sohbetler

 *Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*


*Mehmed Mâsum* hazretleri, bir gün abdest alıyormuş. Talebesi su dökerken, hemen çocuğun elinden *testiyi* kapdığı gibi hızla duvara fırlatıyor. Duvara çarpınca, testi paramparça oluyor. 


Çocuğun da ödü patlıyor ve *Eyvâh, ben ne kabâhat yapdım acaba?* diyor ve ağlıya ağlıya oradan çıkıyor. Mehmed Mâsum hazretlerinin evine gidiyor. 


Hanımı, çocuğu böyle görünce, *Niçin geldin yavrum, niye ağlıyorsun?* diyor. Çocuk da; Efendi hazretleri bana kızdı diyor. Hanım; *Ne oldu?* deyince de; 


Hocam abdest alıyordu, ben de su döküyordum. Birden bire elimden testiyi aldı, duvara çaldı, testi duvarda parçalandı. Ne hatâ yapdım acabâ? diyor.


Bunları ağlıyarak söylüyor ve *Ne olur, söyleyin de hocam beni affetsin!* diyor. Hanımına yalvarıyor çocuk. 


Akşam, Mehmed Mâsum hazretleri eve gelince, hanımı soruyor: Sen bu gün ne yapdın öyle? diyor. *Ne yapmışım?* deyince;


Çocuk sabahdan beri ağlıyor. Abdest alırken kızmışın ona. Testiyi alıp duvara çalmışın. Ne kabâhat yapdı ki? diyor. O da, *Vallâhi kabâhati yok!* diyor. 


Öyleyse niye ağlatıyorsun çocuğu? deyince, *Ben onu ağlatmadım ki!* diyor. Peki ne oldu? deyince de; *Ne olduğunu sana anlatayım!* diyor ve hâdiseyi baştan sona anlatıyor. 


Meğer, şöyle olmuş efendim: Mehmed Mâsum hazretleri tam abdest alıyorken, Hindistânın uzak bir yerinde, sevdiği bir talebesi ormanda giderken, kocaman bir *Arslan* çıkmış karşısına. Arslanın karnı aç, paralıyacak çocuğu. 


Tam üstüne atılacak, pençelerini kaldırmış, an meselesi, saldırıp çocuğu yutucak. Talebe, karşısında kocaman arslanı görünce korkusundan; *Yetiş yâ şeyhim!* diye bağırıyor. 


Bir de ne görsün, arslanın alnına bir *Testi* çarpıp parçalanıyor, arslan yere yıkılıyor ve ânında ölüyor. Demek ki abdest alırken, o talebesi *Yetiş yâ şeyhim!* deyince, Allahü teâlâ ona işitdiriyor. 


*An meselesi*. Nasıl imdâdına yetişsin hemen? *Testi* var yanında. Testiyi kavrayıp, arslanın üstüne fırlatıyor. Hâlbuki orda olanların arslandan filân haberi yok. Testi duvara gitdi diyorlar. 


Duvarda parçalandı zannediyorlar. Hâlbuki arslanın kafasında parçalanmış o testi. Birkaç ay sonra o çocuk geliyor, tekkede bunu anlatıyor başkalarına. 


Böyle böyle gidiyordum, karşıma bir arslan çıkdı, tam üstüme atlarken, *Yetiş yâ şeyhim!* dedim, o anda havadan bir testi geldi, arslanın alnında parçalandı. Arslan da yere yıkıldı, diyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder