Habîb-i Acemî hazretleri

Evliyânın büyüklerinden. Hazreti Hasan-ı Basrî’nin talebesi ve Hazreti Dâvûd-i Tâî’nin hocasıdır. Künyesi, Ebû Muhammed’dir. 120 (m. 739)’da vefât etti. Habîb-i Acemî hazretleri, Hazreti Hasan-ı Basrî, Hazreti İbn-i Sîrîn, Hazreti Bekir bin Abdullah el Müzenî, Hazreti Ebî Temime el-Huceymî gibi büyüklerden hadîs-i şerîf rivâyet etti. Hazreti Süleymân el Teymî, Hazreti Hammâd bin Seleme, Hazreti Mûtemir bin Süleymân, Hazreti Osman bin Heysem gibi büyükler kendisinden hadîs-i şerîf rivâyet ettiler.


Önceleri çok zengin idi. Faizle para verirdi. Bir gün hanımı yemek pişirip önüne koydu. Tam yemeği yiyeceği sırada, kapıya birisi geldi. “Allah rızâsı için bir sadaka” dedi. Habîb bunun yüzüne kapıyı kapadı. O kimse mahzûn olarak gitti. Habîb-i Acemi, geri sofraya geldiğinde kabın içindeki yemeğin kan hâline dönmüş olduğunu gördü. O anda kalbinde bir değişiklik hissetti. Yerinde duramadı. Bir Cuma günü Hazreti Hasan-ı Basrî’nin evinin yolunu tuttu. Yolda giderken, oyun oynayan çocuklar Habîb-i Acemî’yi görünce, birbirlerine “Kaçın kaçın, faiz yiyen Habîb geliyor. Ayağından kalkan toz bize gelir de, biz de onun gibi bedbaht oluruz!” dediler. Çocukların bu sözleri kendisine çok ağır geldi. Hasan-ı Basrî hazretlerinin meclisine gelip elini öptü. Allahü teâlânın, sonsuz olan lütfu ve ihsânı ile tövbe-i nasûh eyledi ve onun talebelerinden oldu. Önceki yaptıklarına çok pişman oldu. Allahü teâlâya şöyle münâcatta bulundu. “Yâ Rabbi! Ben çok günahkârım. Fakat senin mağfiretin sonsuzdur. Beni affet. Senin her şeye gücün yeter. Kudretin sonsuzdur. Dilediğini yaparsın. Sen öyle büyüksün ki benim dermanım ancak sendedir. Ben ancak sana sığınırım. Yâ Rabbi! Fermanına boyun eğdim ve sana teslim oldum. Beni affet!” Oradan ayrılıp evine dönerken kendisine borcu olanlar onu görüp alacaklarını ister endişesiyle kaçmak istediler. Bu durumu görünce, “Kaçmayın! Bu gün benim sizden kaçmam lâzımdır” buyurdu. Yolda giderken yine oyun oynayan çocukların yanından geçiyordu. Çocuklar kendisini görünce birbirlerine “Kaçın, kaçın! Tövbekâr geliyor. Üzerine bizden toz bulaşmasın. Bulaşırsa Cenâb-ı Hakka âsi oluruz” dediler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder