Dönmek ne mümkin bir daha düne!
Hayâl-i cânândan gayri ne kaldı?
Seyyid Abdülhakîm Arvâsî efendi, Hüseyn Hilmi Işık efendi ve Mazhar Veziroğlu (Vapurda 1931)
Abdülhakim Arvasî Efendi hazretleri (kaddesallahu teâlâ sirreh);
“Bizim sohbetlerimizde bir kere bulunan, zamane hocalarının yanlışını görecek ilme sahib olur”
buyurdular.
Biz, Efendi hazretlerini görmedik. Ama sohbetlerindeki ehl-i sünnet usul ve kaidelerini öğrenmiş büyüklerimizi gördük, sohbetlerinde bulunduk.
Bu sebebledir ki, zamane hocalarının
ne kadar süslü ve yaldızlı cümleler kursalar da,
ne kadar ehl-i sünnet görünse de;
“ama...” ları altına sakladıkları ehl-i bid’at, mezhebsiz ve reformist kimliklerini görebiliyoruz, aldanmıyoruz. Aldanmayacağız da!
(Dursun Cihan)