*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
*(Yasîn-i şerîfi)* her Cumâ günü, ölmüşlerimize okuyoruz ya. Yasîn-i şerîfde ne buyuruyor Cenâb-ı Hak? *(Vemtâzül yevme eyyühel mücrimûn!)*
Yâni, ey kâfirler, bugün dostlarımdan, müslümanlardan ayrılınız!
Kâfirler, *(Eshâb-ı şimâl)* dir, onlar başka tarafda. Müslümânlar, *(Eshâb-ı yemîn)* dir. Bunlar başka tarafda. Orada Müslümânlara *(Ni’met)* ler var, kâfirlere *(Azap)* var.
Ne büyük *(Ni’met)* içindeyiz kardeşim. Çok *(Mes’ud)* uz. Sevinelim, üzülmiyelim, kızmıyalım. *(Seâdete)* kavuşan insan kızar mı? *(Neş’eli)* dir o.
Allahü teâlâ, *(Hizmet)* edenleri sever. Rabbimiz, müslümânlara hizmet edeni çok sever. Şimdi biz de, *(Türkiye)* de ve bütün *(Dünyâ)* daki müslümânlara hizmet ediyoruz.
Nasıl mı? Bu *(Kitap)* ları göndermekle. Onların *(Dünyâ)* larına hizmet etmek kıymetli. Fakat *(Âhiret)* lerine hizmet etmek daha kıymetli.
Onların Cennete gitmelerine, *(Küfr)* den, *(Cehennem)* den kurtulmalarına hizmet ediyoruz. Kim yapıyor bu hizmeti? Bütün *(Arkadaş)* lar.
Hepsi, hepimiz. Bu yolda bir *(Adım)* atan, meselâ kitâbı alıp da *(Cildçi)* ye götüren, bu *(Sevâba)* kavuşur. Yeter ki *(Allah için)* yapsın.
Rabbimize *(Hamd)* olsun, elhamdülillah, bizde çalışan *(Yüzler)* ce arkadaşımız, hepsi *(Allah için)* çalışıyor. Hepsi bu *(Sevâba)* kavuşacak inşallah.
*(Kıyâmet)* de karşımıza çıkacak bu *(Hizmet)* ler. Ne büyük *(Ni’met)* içindeyiz. Allahın *(Yolu)* nu yaymak büyük ni’metdir.
Bunun devâm etmesi için bu ni’mete şükretmek lâzım. *(Şükr)* etmek, yerinde kullanmak demekdir. *(Yerinde)* kullanmanın da *(Şart)* ları var.
Birinci şart, *(Fitne)* den sakınacağız. *(Velâ tülkû bi-eydiyeküm ilet-tehlüke.)* Yâni kendinizi fitneye sokmayınız, buyuruluyor. Peki, fitne ne demek?
*(Fitne)*, müslümânları zarara uğratmak, onlara *(Zarar)* getirmekdir. Fitnenin de çeşitli *(Sebep)* leri var. Birinci sebep, müslümânların birbirlerine olan *(Sevgi)* sinin azalmasıdır.