*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
*Sâlih* lerin ikrâmında şifâ vardır. *Cömert* lerin ikrâmı da şifâdır efendim. *Hayr-ün nâs hiyâr-ül ulemâ, şerrün nâs şirâr-ül ulemâ!* Bu, ne demek?
Yâni insanların en iyisi, insanlara fâidesi olan *Âhiret Âlimleri* dir. İnsanların en kötüsü de, kötü *Din Adamları* dır.
Müslümân, şerîate uydukça *Dünyâ* yı, yâni *Harâm* ları sevmez olur. Kalbinde harâm işlemek *Arzû* su kalmayınca, kalbine *Allah Sevgisi* dolar. Nasıl olur bu?
İçindeki *Su* boşalan bir şişeye, *Hava* nasıl dolarsa, öyle olur. Böyle nûrlu bir kalpde, bilmediğimiz *His Uzuv* ları hâsıl olur. Dünyânın her tarafını, hattâ *Kabir* hayâtını görür.
Çünkü bilmediğimiz bir *Göz* ve *Kulak* vardır onda. Her yerdeki *Sesi* işitir. Bütün harâmları *Çirkin* görür. Her *İbâdeti*, her *Duâsı* kabûl olur. Ferah ve mes’ud olarak yaşar.
Bu, *Özet* in özetidir kardeşim. Her şey var bunun içinde.
Allahü teâlâ bize o kadar *Ni’met* veriyor ki, Rabbimizden utanıyoruz kardeşim. Niçin? Çünkü O veriyor, ama biz, *Şükr* etmeyi bilemiyoruz. Bir *Şükr-i kavlî* var. Bir de *Şükr-i fiilî* var.
Asıl şükr, *Fiilî* olacak. Peki şükr nedir? Allahü teâlânın verdiği *Ni’met* in, nerede emredildiyse, orada kullanılmasına, *Şükr* denir.
Allahü teâlâ; *Ni’metlerime şükretmezseniz, ni’metimi kısarım!* buyuruyor.
Size *Göz* verdim, *Şunu* verdim, *Bunu* verdim. Ama bunları, hep istemediğim yerlerde, hattâ *Yasak* etdiğim yerde kullanıyorsunuz! buyuruyor. İşte bunlar, emânete *Hıyânet* dir.
Meselâ biri, birine *Emânet* bir şey bırakır, o da ona *Hıyânet* eder. Onun gibi işte. Ama asıl emânete hıyânet nedir? Allahü teâlânın verdiği *Ni’met* lere hıyânet etmekdir.
*Göz*, *Kulak*, *Ağız*; bunların herbiri, birer *Ni’met*, birer *Emânet*. Allahü teâlâ *Evlât* vermiş; evlâda da hıyânet etmiyeceğiz, evlât da *Emânet* dir.
*Evlât* emânetinin hakkını *Nasıl* ödiyeceğiz? Dînini öğretmekle. Ona, *Dînini* öğreteceğiz, islâm terbiyesiyle yetişdireceğiz.
Hadîs-i şerîfde; *Öyle insanlar vardır ki, gece gündüz hep Cehennemlik iş yapıyorlar*, buyuruluyor. Öyleyse bunlardan olmamak için çalışacağız kardeşim.