Vefâ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Vefâ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Vefâ

Son derece vefâkâr idiler. En başta İslâm âlimleri ve Osmanlılara “Osmanlılar olmasaydı, biz şimdi Müslüman ve Ehl-i sünnet olamazdık” derlerdi. Hocası Seyyid Abdülhakîm Efendinin talebeleri ve aile efrâdına hürmet ve ihsanlarda bulunmayı bir vefâ vecibesi addederlerdi. Bursa’da gezerken rastladıkları, aldığı emre rağmen, sahurda suları kesmeyen ve kendilerine bir bardak çay ikram eden su deposu bekçisini, maaş kuyruğunda sırasını kendilerine veren yüzbaşıyı vefatlarına kadar unutmadılar ve ruhlarına okudular. Hısım akrabayı arayıp sorar; talebelerini gönderip bir arzuları varsa, yerine getirmeye çalışırlardı.

İşbu hikmetli ve faziletli yazı, büyük islam âlimi merhum ve mağfur Hüseyin Hilmi Işık Efendinin mümtaz ve kıymetli talebelerinden nakildir Efendim..

Vefâ yok bu cihânda

- Fârisiden:

Vefâ yok cihânda, zirâ fânidir

Bâkı yalnız Odur, cümle fanidir.

- Fârisiden:

Hakkın, Has kullarının olmazsa inâyeti

Meleğin bile kalmaz defterde kerameti.