Dünya sevgisinin zararları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dünya sevgisinin zararları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sevilmeyen istenilmez

MÜZEKK-İN NÜFUS DERSLERİ 


DÜNYANIN ZARARLARI 

Dikkatinizi çekerim: Bu Hadis-i şerifte dünyayı talep eden kişiler için çok korku vardır. Fakat, ne yazık ki dünyayı toplayanların birçoğu ellerinde sanki kurtuluş senedleri varmış gibi davranırlar. Sen de onlar gibi:  

— Ben dünyayı talep ederim, mal toplarım ama, ona muhabbetim yoktur, asla sevmem dersen, ben de sana derim ki;  

— Ey biçare! Hem dünyayı sevmem dersin hem de gece-gündüz demez, onun derdine düşer, peşi sıra koşturursun.  


Neden başka bir şeye talip olmuyorsun? Neden başka bir şeyin peşi sıra koşturmuyorsun? Bundan da anlaşılıyor ki, sen dünyayı seversin. Zira, sevilmeyen istenilmez. İstenmeyen şey de ele geçince keselere doldurulup ağızları mühürlenerek sandıklara istif edilmez, bir fakir gelip isteyince: (Şimdi yok, hazır değil.) gibi sözlerle yalan söylenmez. Ey biçare: Diyelim ki, bugün cimrilik edip sadakanı ve zekâtını fakirlerden esirgedin. Peki, yarın Hakkın huzuruna ne yüzle varacaksın? Sonra da: (Ben dünyayı sevmem!) diye hüccet göstermeye kalkarsın. Şunu iyi bil ki, Hak teâlâ kullarının gönüllerine nazar eder, suretlerine nazar etmez. 


(Eşrefoğlu Abdullah Rumi hazretleri)

Dünya muhabbetinin zararları

 MÜZEKK-İN NÜFUS DERSLERİ 

Şimdi, hal böyle olunca, bu dünya endişesinden geçmek gerek. Riyaset, yani ululuk lezzetini nefs-i emmâre dimağından çıkarmak gerek, ölümü, ölüm acılarını, azapları ve cezaları daima düşünerek bütün nefs arzularından uzak durmak ve dost hevası üzere âlemde yürümek gerektir. Tâ ki, bu halk ölünce o dirilebilsin. Yoksa, dünya kaygı ve telâşına düşmek yavuz (zor, çetin) musibettir. 


Dünya kaygılarından bir kaygı ile bir gece yatana, Hak teâlâ yetmiş kaygı ve acı verir, birisini bile gidermekten âciz kalır. Ertesi gece, yetmiş kaygı ile yatar ve böyle böyle gönlüne dünya muhabbeti dolar, dünya muhabbeti doldukça, zikrullahı unutur, zikrullahı unutunca Hak teâlâ da o. kişiden inayetini keser, imân tadını onun gönlünden siler, giderir, yerine zulmet doldurur. Bu hale düşen, isterse her gün oruç tutsun ve geceleri sabaha kadar namaz kılsın, ister şehit olsun, isterse gazi olsun, hatta Mekke-i mükerreme ye giderek mücavir kalsın ve veli olsun; madem ki dünya muhabbeti gönlünde galiptir, ona hakkın inayeti yoktur, peygamberin şefaati yoktur, velilerin himmeti yoktur.  


(Eşrefoğlu Abdullah Rumi hazretleri)

Hak teâlânın bütün zahmet ve mihnetleri, hep zenginlerin üzerindedir

 MÜZEKK-İN NÜFUS DERSLERİ 

Şimdi, nefsini emmârelikten kurtarmak ve mutma’innelikte karar tutmak için daima ölümünü, öldükten sonra topraklar altında kalarak çürüyeceğini, unutulup kalacağını, sonra mahşer yerine götürüleceğini ve yukarıda anlatılan cehennem azaplarına duçar olacağını düşün ve bunları hiç hatırından çıkarma! Evet, o azaplara âsiler uğrayacaktır. Bir böylesi var, bir de cennet ehlinin anlattığımız zevk ve sefası var. 


Bunları göz önüne getir, beğen beğendiğini al. Cehennem ehline olacak azaplardan korkarsan, nefsin o yaramaz huylarından, alışkanlıklarından, sırnaşıklıklarından kurtar. Cennet ehline olacak saadetleri elde etmek istersen, onlara özen ve Allahu teâlânın lütfuna müştak ol, var tövbe edip, gönlünü bu murdar dünyanın kaygılarından temizle, nefsini bu murdardan iğrendir ve fakirliği tercih et ki, bütün saadetlerin başı fakirliktir. Görmez misin ki, Hak teâlânın bütün zahmet ve mihnetleri, hep zenginlerin üzerindedir. O halde, zenginliğe heves etme, ondan kaç. Çünkü, mihnetlerin başı ekseriya zenginliktedir...


Nitekim, Resul-ü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz: “Miraç gecesi, cennete nazar ettim. Ekser halkın fakirlerden olduğunu gördüm. Cehenneme nazar eyledim, ekser halkını zenginlerden gördüm,” buyurmuşlardır. Şu hâlde, zenginlik isteme! Dünyada az şeyle kanaat et, Hâk teâlâya tevekkül et, Hak teâlâ tevekkül ehlini sever ve gönül ehline hiç ummadığı yerden rızık verir. Sen de bu dünyanın eksikliğine sabret ki, bütün Nebiler ve veliler sabretmişlerdir. Sen, dünyada hemen Allahu teâlânın buyurduğu şeyleri yaparsan bütün zorluklar sana kolaylaşır ve iki cihanda şu şöyle olsun demezsin.  


Ey aziz: Bu dünyayı toplayıp, satıp, sakınıp, yığıp ne tasavvur edersin? Bu dünyada ne kadar yaşarsan ne kadar çok nimetler elde edersen, ne derece ululuk, izzet, hürmet ve hoşluk sürersen sür, önünde sonunda Azrail aleyhisselâmın mızrağı sana da dokunacaktır. Onun için, bütün bunları gözünden çıkar.  


(Eşrefoğlu Abdullah Rumi hazretleri)