(Dürr-ül-muhtâr)da diyor ki, (*Cihâd*, bütün insanları, îmân etmeğe çağırmak, bu çağrıyı işitmelerine ve kabûl etmelerine mâni’ olan diktatörleri ile *devletin harb etmesidir.*
*Ferdlerin cihâdı* ise, *mal ile, fikr ile ve her lâzım olanı yapmakla ve düâ etmekle* islâm ordusuna yardım etmekdir.
Cihâd etmek farz-ı kifâyedir.
Düşman hücûm ettiği zamân, kadın, çocuk bütün milletin devlete yardım etmeleri farz-ı ayn olur.
Devlet hazînesinde para varsa, milletden, para, mal toplamak, tahrîmen mekrûhdur.
Devlet malı yetişmezse, milletden yardım istemesi câiz olur. Zor ile aldığı yardımları, sonra ödemesi lâzımdır.)
*Cihâd yapabilmek için,* müslimânların kâfirlerde bulunan *harb vâsıtalarının hepsini yapmaları ve kullanabilmeleri ve sulh zemânında buna hâzırlanmaları* farz-ı kifâyedir.
20. asrın sonlarında kâfirler her dürlü *neşr ve propaganda yolu ile soğuk harb* yapıyor. İslâmiyete durmadan saldırıyorlar.
Gençleri aldatmağa uğraşıyorlar.
Müslimân devletleri bir yandan *atom gücü, füzeler, jetler, elektronik âletler* yapmalı, öte yandan da kâfirlerin *soğuk harbine* karşı koymalıdır.
*Kitâb, mecmû’a, gazete, radyo, televizyon ve filmler* ile *islâmiyyetin üstünlüğünü, fâidelerini*, hem müslimânlara, müslimân yavrularına öğretmeli, hem de bütün dünyâya yaymalıdır.
Bunu yapabilmek için, islâm bilgilerinin *hem din, hem de fen kollarını iyi öğrenmelidir.*
Millet de devletin bu çalışmalarına yardım etmelidir.
İslâm medreselerinde eskiden fen bilgileri de okutuluyordu.
*İslâma hizmet etmek ve din düşmanlarının yalanlarını, iftirâlarını yüzlerine çarpabilmek istiyenlerin*, bugün de, *en az lise bilgilerini ve Ehl-i sünnetin temel bilgilerini iyi kavramaları* lâzımdır.
Bu ikisinden birinde eksiği olanların islâmiyyete fâideleri değil, zararları dokunur. Yarım âlim insanın dînini alır sözü meşhûrdur.
Bunları erkekler yapmalıdır. Erkekler çalışınca, kadınlara yapacak hiçbir ağır iş kalmaz.
Devlet her köyde Kur’ân kursları açmalı, kız, oğlan her çocuğa *Kur’ân ve ilm-i hâl öğretmelidir.*
Bu vazîfeyi ihtiyârlar ve hanımlar yapmalıdır.
Her müslimânın, din bilgilerini öğretdikden sonra, *oğlunu liseye ve üniversiteye göndermesi lâzımdır.*
*Müslimânlar çocuklarını okutmazsa, devlet işleri, idâre ve kumanda makâmları, propaganda vâsıtaları, teşrî’ ve icrâ organları kâfirlerin, mürtedlerin elinde kalır. Küfrü yayarlar. Müslimânlara işkence yaparlar.*
İslâmiyete hizmet etmek için, *erkeklerin üniversiteyi bitirmeleri ve dahâ da çalışmaları* lâzımdır.
*İslâm ile küfr, hergün çarpışıyor.*
Birisi, elbette ötekini yenecekdir. Bu ölüm kalım savaşına katılmıyan, bu korkunç savaşdan haberi bile olmıyan ahmaklar, dünyâda da, âhıretde de cezâ, azâb göreceklerdir.
*İslâm düşmanları ile savaşan hükûmete* elinden geldiği kadar *yardım edenler*, *cihâd, gazâ sevâbına* kavuşacaklardır.
*İslâm bilgilerinin yayılmasına mâni’ olan ve gazeteleri, radyoları ve televizyonları ile islâm dînine saldıran, milletlerini sömürerek, bütün gelirlerini kendi zevk ve eğlenceleri için insanları köle yapmak için kullanan azgın, zâlim kâfirlere karşı cihâd yaparak, ma’sûm insanları bunların pençelerinden kurtarmamız ve se’âdete kavuşdurmamız emr olundu.*
Bu emr, bu ibâdet, *devlete, cihâd ordusuna yardım etmekle olur.*
*Devletden iznsiz yapılırsa, cihâd değil, fitne çıkarmak ve anarşi olur*.
Allahü teâlâ çalışana yardım eder. Boş oturanı sevmez ve yardım etmez.
Faideli Bilgiler 366-367
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder