*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
Allahü teâlâ hepimize *Hüsn-ü hâtime* nasîb eylesin kardeşim. Birbirimize duâ edeceğiz. Ben, her namazda, bütün kardeşlerime *Duâ* ediyorum.
Bir elin sesi çıkmaz ki, hepimiz böyle bir araya gelince bu hizmetler oluyor. Cenâb-ı Hak, bize bu hizmetleri nasîb ediyor, ama bir *Vâsıta* ile, bir *Sebep* le.
*Müsebbib-il esbâb* dır Cenâb-ı Hak. Evvelâ sebepleri halk eder, sonra ni’metleri. İşte arkadaşlarımız bu hizmetlerimize *Sebep* oluyorlar, ne büyük *Ni’met* kardeşim.
********
Enver âbi üniversitede talebeyken, *Kızlar* böyle *Erkek* talebelerin peşinde dolaşırlarmış. Bir tânesi gelmiş bir gün Enver âbi’ye. Enver âbi, *Ben gidiyordum* diyor.
Koluma biri girdi, bir de bakdım, bir *Kız talebe*. Ben de kolumu çekdim. Kız; *Bunda iş yok* demiş. Şeytân da öyle dermiş. Bunda iş yok.
********
Bizim evde, yatak odasının kapısının üstünde bir levha var, orada şöyle yazılı: *Rütbet-ül ilmi a’ler-rüteb*. Ne demek bu? *Rütbet-ül-ilmi*; ilmin rütbesi, derecesi,
*A’ler-rüteb*; rüteb, rütbeler demek. Rütbelerin en a’lâsıdır, en yükseğidir. Demek ki, rütbelerin en a’lâsı, en yükseği *İlim rütbesi* dir.
İbrâhim aleyhisselâm vefât edeceği zaman Azrâil aleyhisselâm geliyor. *Yâ İbrâhim! İzin verirsen, rûhunu kabz edeceğim, alacağım!* diyor.
Çünkü Allahü teâlâ, Azrâil aleyhiselâma emir vermiş: *Peygamberlerimin izni olmadan ruhlarını alma. Onlardan izin iste, izin verirlerse ruhlarını al*, diye emretmiş.
Bütün Peygamberler de böyle. Bu emirden dolayı, İbrâhim aleyhisselâm vefât edeceği zaman Azrâil aleyhisselâm geliyor, izin istiyor.
*Yâ İbrâhim! Eğer izin verirsen, Allahü teâlânın emriyle senin rûhunu kabzedeceğim!* diyor.
İbrâhim aleyhisselâm *Halîlullah* dır. Halîl, *Dost* demek. *Allahın dostu*. İbrâhim aleyhisselâm, ölüm meleğine, *Dost, dostunun rûhunu alır mı?* diyor.
Yâni rûhunu vermek istemiyor. Azrâil aleyhisselâm, İbrâhim aleyhisselâmın rûhunu almak için kendisinden izin alamayınca; *Yâ rabbî! Senin dostun İbrâhim’in ne söylediğini sen de işitdin*, diyor.
Allahü teâlâ da; *Evet işitdim, sen de Halîlime de ki: Dost dosta kavuşmak istemez mi?*
Azrâil aleyhisselâm böyle deyince, İbrâhim aleyhisselâm kendisine; *Yâ Azrâil! çabuk gel, rûhumu al da, bir an evvel beni Rabbime kavuşdur!* buyuruyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder