Ne çare

Hakîkat şehrinde bir güzel gördüm
Bir göreni göremedim ne çâre
Sevdâ-yı aşkından yanıp kül oldum
Bir bilen yok soramadım ne çâre

Bir zaman bekledim Leylâ dağını
Bir zaman bekledim gül budağını
Bir zaman bekledim yâr otağını
Vâsıl-ı yâr olamadım ne çâre

Andelîbin işi âh u zâr olur
O nasıl güldür ki tezce hâr olur
Bir gönül kul olur gâh hünkâr olur
Ben bu sırra eremedim ne çâre

Bir gülün ki hân vardır yâr demem
Kansız dîdelere âh u zâr demem
Yüzünü görmeden yârim var demem
Ben bu yâri bulamadım ne çâre

Niceleri yâr der gönlü binada
Niceleri yâr der gönlü zinada
Nicesinin gönlü bey'ü şirâ'da
Bu yâr kimdir bilemedim ne çâre

Duydum ki yârimin yeri Kâf imiş
Dillerde söylenen kuru lâf imiş
Aslını sorarsan "nün" u "kâf" imiş
Pâyine yüz süremedim ne çâre

Meded Pîr-i Sâmî bir gör hâlimi
Bu Salih'e çok ettiler zulümi
Aç vuslat perdesin göster gülümi
Çok ağladım gülemedim ne çâre

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder