Dönmek ne mümkin bir daha düne!

 

Dönmek ne mümkin bir daha düne!
Hayâl-i cânândan gayri ne kaldı?

Seyyid Abdülhakîm Arvâsî efendi, Hüseyn Hilmi Işık efendi ve Mazhar Veziroğlu (Vapurda 1931)

Aldanmayacağız

 Abdülhakim Arvasî Efendi hazretleri (kaddesallahu teâlâ sirreh);

“Bizim sohbetlerimizde bir kere bulunan, zamane hocalarının yanlışını görecek ilme sahib olur” 

buyurdular.

Biz, Efendi hazretlerini görmedik. Ama sohbetlerindeki ehl-i sünnet usul ve kaidelerini öğrenmiş büyüklerimizi gördük, sohbetlerinde bulunduk.

Bu sebebledir ki, zamane hocalarının

ne kadar süslü ve yaldızlı cümleler kursalar da, 

ne kadar ehl-i sünnet görünse de;

 “ama...” ları altına sakladıkları ehl-i bid’at, mezhebsiz ve reformist kimliklerini görebiliyoruz, aldanmıyoruz. Aldanmayacağız da!

(Dursun Cihan)

Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabında geçen Süleyman Kuku efendinin şiiri

Tam ilmihal seadeti ebediyye kitabında geçen Süleyman Kuku efendinin şiiri...1980 yılı...25.baskı.Süleyman Kuku efendinin bu şiirine "Süleyman" ismini hocamız kendisi ilave etmek suretiyle Süleyman Kuku efendiye iltifat etmişlerdir. Süleyman Kuku efendi "Gün batarken gördüğüm son ışık" isimli kitabında bu durumu şöyle izah etmektedir. Eğer hocam bu şiirde kendi isminin yanına benim ismimi ilave etmeseydi ben kendim bunu yazamazdım.Süleyman Kuku efendinin ilmihalde başka şiirleri de mevcuttur. Hüseyin Hilmi Işık efendi (rahmetullahi alayh) kendisine ilmihali tashih etme vazifesi de vermiştir.