Süleyman Kuku kimdir ?


İslâm literatürüne aid pekçok eseri yıllardan beri Türk milletinin irfanına kazandırma faaliyeti içerisinde olan değerli âlim Süleyman Kuku Beyefendi, 1938 yılında Trabzon’un Sürmene ilçesinin Baştımar Köyü’nde dünyaya geldi. İlk ve Ortaokulu Sürmene’de okuduktan sonra Kulelî Askerî Lisesi’ne kaydoldu. Kulelî Askerî Lisesi’ni iyi derece ile bitirdikten sonra birkaç ay Harb Okulu’na devam etti. Buradan Türk Silahlı Kuvvetleri adına Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne geçiş yaptı. Buradan “pekiyi” derece ile mezun oldu. Rus Dili ve Edebiyatı dışında İngilizce ve Tarih Bölümü’nün Orta Çağ Tarihi Anabilim Dalı’ndan sertifika aldı. Ankara’da Kara Harb Okulu’nda bir yıl vazife yapıp İstanbul’da Kulelî Askerî Lisesi Rusça öğretmenliğine tayin oldu. On altı yıl bu vazifede bulundu. İki yıl Türk-Rus hududu rodemarkasyonu, ya’nî sınır düzeltme çalışmalarında tercüman olarak görev aldı. Öğretmenlik hayatı Kulelî Askerî Lisesi’nde, Harb Akademisi’nde ve Ordu Yabancı Diller Okulu’nda geçti.

Üniversitede talebe iken, Arabcaya merak saldı. Son devrin en büyük âlim ve mürşid-i kâmili Seyyid Abdülhakîm Arvasî hazretlerinin büyük oğlu, Kadıköy müftüsü, faziletli Seyyid Ahmed Mekkî Efendi’den mantık, fıkıh, usûl-i fıkıh, akaid, meanî, tefsîr ve benzeri ilimleri tahsîl etti. Van müftüsü, Seyyid Muhammed Kasım Efendi’den ilimde icâzet aldı.

Kulelî Askerî Lisesi’nde talebe iken mezkûr Abdülhakîm Arvasî hazretlerinin ma‘nevî evlâdı Hüseyin Hilmi Işık Efendi’den istifade ile hayatının istikametini buldu. Ve bundan sonra hep onu ve büyüklerini takip etti. Tasavvufa da meraklıydı. Bunun için Afganistan’da bulunan Müceddidî yolunun temsilcisi İbrahim Müceddidî ile mektuplaşmaları olmuştur. Bu arada Doğu Türkistan’dan Kayseri’ye hicret eden Abdülhalîl-i Müceddidî hazretleri ile İstanbul’da ve Kayseri’de zaman zaman görüşüp, hususî halkasına dâhil olmuştur. Her ne kadar bu hususta fazla konuşmazsa da, oradan istifade ve istifaze eylemiş olduğu yakınlarınca ma‘lûmdur.

1983 yılında devlet hizmetindeki görevini tamamladıktan sonra bütün zamanını Türk-İslâm klasiklerini günümüz Türkçesine aktarmakla geçirdi. Osmanlıca pek çok klasik eserin yanında Arabca ve Farsça, biraz da Urduca’dan yirmibeş-otuzbin sahifeyi aşan çeviriler ile telif ve tercüme ettiği ellinin üzerinde eseri bulunmaktadır.

SÜLEYMAN KUKU ( A.FARUK MEYAN)’NIN ESERLERİ

Arabcadan Tercümeler:

1. Tarık-un Necât Tercümesi: Kurtuluş Yolu

2. Mîzân-ül Kübrâ: Dört Hak Mezhebinin Büyük Fıkıh Kitabı

3. Vesilet-ün Necât

     a) Risâle-i Münire

     b) Bey ve Şir’a Risâlesi

     c) Dört Büyük İmam

     d) Esma-i Hüsna

4. Keşf-üz Zünun ve Zeyli (4 cilt)

5. Şir‘at-ül İslâm Tercümesi

Farsçadan Tercümeler:

1. Zûbdet-ül Makâmât [Berekât]: İmâm-ı Rabbani Hazretlerinin Menâkıbı

2. Kimyâ-yı Seâdet

3. Evliyanın Kutbu Muhammed Masum Farukî (Farsçadan Derleme)

 -İçinde: Yevakıt-ül Harameyn Risâlesi

4. Riyad-ün Nâsıhîn

5. Mekâtib-i Şerife

6. Dürr-ül Mearif

7. Umdet-ul Makamât

8. Mebde ve Mead

9. Türpüştî Risâlesi

10. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî Divânı

11. Tashih-ül Mesâil: Vesikalarla Vehhâbiliğin İç Yüzü

12. Seyfül-Ebrâr: Mezhebsizlik ve Vehhabilik

Osmanlıcadan Tercümeler:

1. Birgivî Vasiyetnâmesi

2. Büyük Amentü Şerhi (Feraid-ül fevaid fi beyân-il Akaid)

3. Dürr-i Yekta Şerhi

4. Mevzuat-ul Ulum (2 cilt)

5. Mir’at-i Kâinât (2 cilt)

6. Gülzâr-ı Saminî (Mektûbât) (2 cilt)

7. Altı Parmak: Peygamberler Tarihi

8. Mârifetnâme

9. Reşahât

10. Gunyetü-t Talibin: İlim ve Esrar Hazinesi

11.Şemâil-i Şerîfe

Derleme-Te’lif Eserler: 

1. Menkıbelerle İslâm Meşhurları Ansiklopedisi (3 cilt)

2. Son Halkalar – Seyyid Abdülhakîm Arvâsî Külliyâtı (2 cilt)

3. Çeşme-i Muhabbet (Mevlânâ Hâlid Divânında)

4. İmam-ı Rabbânî ve Yolundakilerde Namaz

5. Ehl-i Beyt ve Bazı Şecereler

6. Ziyaeddin Mevlânâ Hâlid

a) Mecd-i Tâlid  fî Menâkıb-ı Mevlânâ Hâlid

b) Farisî Mektûbları

c) Arabî Mektûbları

7. Gün Batarken Gördüğüm Son Işık

8. Nâdir Risâleler

Bunlarla beraber, Süleyman Kuku, İmam-ı Rabbanî hazretlerinin Mektublarından bazılarını, Kısas-ı Enbiya ve Mir’at-i Hakikat gibi eserlerin bazı bölümlerini tercüme etmiştir. Eserlerinden bazıları A. Farûk Meyân, bazıları da dostlarının isimleri ile neşredilmiştir.

2 yorum: