*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
*Efendi* hazretlerinin bir saat sohbetini dinlemek için Ankaradan gelirdim kardeşim. Yine bir gitdiğimde, Efendi hazretleri bana; *Ne zaman döneceksin?* buyurdu.
Yarın gideceğim efendim, dedim. *Sen bu gece bizim evde kal, bizim misâfirimiz ol, bizim yatakda yat* buyurdu. Peki efendim dedim, çok sevindim.
O gece salonda yatdım, ne tatlı geceydi o gece. *Efendi* hazretleri ile aynı evde yatmak. Hem çok *Tatlı*, hem de çok *Sıkıntılı*.
Neden çok sıkıntılı? Çünkü alt katta *Efendi* hazretleri var diye uyuyamadım. Sanki ateş içindeydim, sabaha kadar ayaklarımı uzatamadım.
Efendi hazretleri, o odadaki eşyâlar için; *Bu odadaki eşyâlar, Vahîdeddîn Hân’ın parasıyla alındı, Onun hediyesi* buyurdular.
********
İslâmiyetde, döğüşmek şöyle dursun, *Münâkaşa* etmek bile yok. *Dostlar* la münâkaşa etmiyeceğiz. *Düşman* ları sevmiyeceğiz, ama onlarla da münâkaşa etmiyeceğiz.
Dövmek, sövmek şöyle dursun, kötülemek şöyle dursun, münâkaşa dahî etmiyeceğiz. Velhâsıl hem dostla, hem de düşmanla *Münâkaşa* etmiyeceğiz.
Niçin? Çünkü *Dost* ile münâkaşa, dostluğu azaltır. *Düşman* ile münâkaşa düşmanlığı artdırır. Münâkaşa etmeyi yasak ediyor bizim dînimiz.
Nerde kaldı *Kötü* söz söylemek. Nerde kaldı gövde ile *Dövüşmek*. İslâmiyetde dövüşmek yok. En büyük günâh, kalp kırmakdır.
*Kâfir* in dahî kalbini kırmıyacağız. Güzellikle *Emr-i mâruf* yapacağız. Burası mühim!
********
Gıbta etmek ne demek? *Onda olduğu gibi, bende de olsa* demekdir. Hased etmek ne demek? *Onda olmasa da, bende olsa* demek. Allah muhâfaza!
Gıpta etmek *Sevap* dır, hased etmek *Harâm* dır. Meselâ siz şurada oturuyorsunuz, kitap okuyorsunuz. Ben de içimden; *Âh, şunun yerine ben olsam, ben okusam*, diyorum.
İşte bu, haseddir ve haramdır. Yâni *Şunun yerine* dersem, hased olur, günah olur. Ama, *Şunun gibi* dersem, gıpta olur. Gıbta etmek *Güzel* dir.
Hem öğrenmenin yaşı olmaz ki kardeşim. Zamânı olmaz, gençliği, ihtiyarlığı olmaz. Peygamber Efendimiz ne buyuruyor. *Mezara kadar ilim öğrenin!* buyuruyor. *