*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
Biz, *Allah*’ın kuluyuz. Bâzıları ise, *Nefs*’lerinin kulu. Çünkü nefslerine *Tatlı* geleni kabûl ediyorlar, nefslerine *Güç* geleni kabûl etmiyorlar.
Biz, *Nefs*’e tâbi değiliz. Nefsimize ister *Tatlı* gelsin, ister *Acı* gelsin. Çünkü nefs, bizim *Düşman*’ımız. Düşmana tatlı gelen *Şey* hiç kabûl edilir mi?
Bizim en büyük düşmanımız, *Nefs*'imiz. Mahlûkların içinde en *Ahmak* olan kimdir? İnsanların *Nefs*’i. Nefs, ahmakdır. Çünkü dâima kendi *Zarar*’ını ister, onun için *Ahmak*’dır.
Bu istekleri de *Bitmez*. Bir şeye kavuşmak ister. O *İstediği*’ne kavuşdurursun, daha *Fazla*’sını ister. Daha fazlasını verirsin, ondan da *Fazla*’sını ister.
Kur’ân-ı kerîmde; *Hulikal insâne helû’a!* buyuruyor Allahü teâlâ. *Helû’a* denilen bir hayvan varmış, hiç *Doymaz*’mış, doymak nedir *Bilmez*’miş.
Allahü teâlâ; *Sizin helû’a dediğiniz hayvan nasılsa, nefsiniz de öyledir!* buyuruyor. Ver ver, yine *Doymaz*.
En *Son* ulûhiyyete, yâni *İlâhlık* dâvâ etmeye kadar gider, Allah korusun. Onun için şimdiki insanlar hep nefslerinin *Kulu*, nefsinin *Kölesi* kardeşim.
Yâni *Nefs*’leri ne isterse, *Onu* yapıyorlar, nefslerine *Tapınıyor*’lar. Allahü teâlâ hepimize *Selâmet* versin.
Hepimizi, *Nefs*’imizin şerrinden, *Düşman*’ların şerrinden ve bir de *Şeytan*’ın şerrinden muhâfaza buyursun. Nefsin yardımcısı *Şeytan*’dır.
Şeytan, nefsin *Asker*’idir. Rabbimize ne kadar *Şükr*’etsek, azdır kardeşim. Onun için Rabbimize sonsuz *Şükür*’ler olsun.