Pendnâme-i Attâr şerhinden...
Her kimse ki îmân ehli olur; ey azîz!
Dört şeyi dört şeyden pâk tutsun:
(1) Evvelkisi;
Hasedden kalbini pâk tut! Ondan sonra kendini mü’min say!
Hased; başkasının nimetinin azalmasını taleb etmeye derler. Bu ahlâk-ı zemîmedendir ve harâmdır. Hased dedikleri huluk-i zemîm ilk olarak şeytanda vâki’ oldu ki Âdem aleyhisselâmın halîfe-i Hakk olmasına hased etmiştir.
(2) Yalan ve gıybetten lisânını pâk tut!
Hattâ ki senin îmânın ziyân olmasın.
(3) Eğer amelini riyâdan pâk tutar isen, senin îmânın şem’ine ziyâ olur.
Riyâ; âhiret amelini dünyâ celbi için işlemeğe derler. Bu harâmdır ve şirk-i hafîdir.
Amel, ancak livechillah olmak lazımdır.
(4) Çünki (eğer) karnını haramdan pâk tutar isen, îmânını da tutan, mü’min-i kâmil olursun.
Her kimse ki bu beyân olunan sıfât(lar)ı tutar, şerîf ve muhterem olur.
Eğer tutmaz ise, îmânı zaîf tutar, yani mü’min-i kâmil olmaz.
Her kimse ki îmân ehli olur; ey azîz!
Dört şeyi dört şeyden pâk tutsun:
(1) Evvelkisi;
Hasedden kalbini pâk tut! Ondan sonra kendini mü’min say!
Hased; başkasının nimetinin azalmasını taleb etmeye derler. Bu ahlâk-ı zemîmedendir ve harâmdır. Hased dedikleri huluk-i zemîm ilk olarak şeytanda vâki’ oldu ki Âdem aleyhisselâmın halîfe-i Hakk olmasına hased etmiştir.
(2) Yalan ve gıybetten lisânını pâk tut!
Hattâ ki senin îmânın ziyân olmasın.
(3) Eğer amelini riyâdan pâk tutar isen, senin îmânın şem’ine ziyâ olur.
Riyâ; âhiret amelini dünyâ celbi için işlemeğe derler. Bu harâmdır ve şirk-i hafîdir.
Amel, ancak livechillah olmak lazımdır.
(4) Çünki (eğer) karnını haramdan pâk tutar isen, îmânını da tutan, mü’min-i kâmil olursun.
Her kimse ki bu beyân olunan sıfât(lar)ı tutar, şerîf ve muhterem olur.
Eğer tutmaz ise, îmânı zaîf tutar, yani mü’min-i kâmil olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder