Peygamberimizin süt annesi
Halime Hatun anlatıyor:
«— Benî Saad kabilesinden birçok kadın, Mekke'ye geldik. Mekke büyüklerinin çocuklarını alıp yetiştirelim diye... Benimle gelen kadınların hepsine Allah'ın Resulünü sundular.
Öksüz diye kimse kabul etmedi. Kadınlardan her biri kısmetini buldu, gitti. Elleri boş, bir ben kaldım.
Zevcime/kocama dedim ki: «Ellerim boş dönmek bana girân geliyor. Ben de yetimi alsam bari!»
Çocuğu almaya gittim. Mübarek vücudunu bir yeşil ipeğe sarmışlar, üstüne de beyaz bir sof dolamışlar.
Beyaz saf sütten ak ve misk kokulu... Allah'ın Resulü arka üstü yatmış, mışıl mışıl uyuyor.
O kadar güzeldi ki, yüzüne dalıp kaldım ve uyandırmaya kıyamadım. Elimi göğsünün üstüne koydum.
Gözlerini açtı, yüzüme baktı ve gülümsedi. Sanki gözlerinden, gökleri tutan bir aydınlık fışkırdı.
İki gözünün arasından öptüm. Sağ mememi verdim, aldı. Dilediği kadar süt emdi.
Derken sol mememi verdim, almadı. Ondan sonra hiçbir defa sol memeden süt emmedi. Hep sağ,daima sağ...»
Çöle İnen Nur'dan
Halime Hatun anlatıyor:
«— Benî Saad kabilesinden birçok kadın, Mekke'ye geldik. Mekke büyüklerinin çocuklarını alıp yetiştirelim diye... Benimle gelen kadınların hepsine Allah'ın Resulünü sundular.
Öksüz diye kimse kabul etmedi. Kadınlardan her biri kısmetini buldu, gitti. Elleri boş, bir ben kaldım.
Zevcime/kocama dedim ki: «Ellerim boş dönmek bana girân geliyor. Ben de yetimi alsam bari!»
Çocuğu almaya gittim. Mübarek vücudunu bir yeşil ipeğe sarmışlar, üstüne de beyaz bir sof dolamışlar.
Beyaz saf sütten ak ve misk kokulu... Allah'ın Resulü arka üstü yatmış, mışıl mışıl uyuyor.
O kadar güzeldi ki, yüzüne dalıp kaldım ve uyandırmaya kıyamadım. Elimi göğsünün üstüne koydum.
Gözlerini açtı, yüzüme baktı ve gülümsedi. Sanki gözlerinden, gökleri tutan bir aydınlık fışkırdı.
İki gözünün arasından öptüm. Sağ mememi verdim, aldı. Dilediği kadar süt emdi.
Derken sol mememi verdim, almadı. Ondan sonra hiçbir defa sol memeden süt emmedi. Hep sağ,daima sağ...»
Çöle İnen Nur'dan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder