*Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:*
Bir gün, kâfir bir *Cin*, bir putun içine girip, oradan Peygamber aleyhisselâma karşı *Çirkin* sözler söyledi. Eshâb-ı kirâm üzüldüler.
Hemen bir *Melek* gelip, o Cinni öldürdü. Sonra Peygamber aleyhisselâmın huzûruna gelip;
*Yâ Resûlallah! Ben yedinci kat gökde bir meleğim. Rabbimin emriyle gelip o kâfir Cinni öldürdüm. Şimdi ne emrin varsa, yerine getireyim*, dedi.
Cinler her şekle girerler, ama bunları çoğu kişiler tanıyamaz. Bir zaman *İki kişi*, mezarlıkların yanından geçerken duvarın üstünde bir *Keçi* görmüşler.
Biri, o keçiye bakıp; *Hem de erkekmiş*, demiş. Keçi onlara dönüp; *Erkeğim tabii ya!* demiş. Meğer o keçi, *Cin* miş.
Yine bir gence, bir *Cin* kızı gelmiş. Hiç yanından ayrılmazmış. O nereye gitse, peşinden gidermiş. Bir gün o genç bakkala girmiş. O *Cin* kızı da gene gencin arkasından gelmiş.
Ve bakkalın bisküvilerini yemeğe başlamış. Gencin canı sıkılmış. O Cin kızına; *Sen müslümân değil misin, niye bunları yiyorsun?* diye sormuş.
O Cin kızı da cevâbında; *Ben müslümânım, ama bunlar buraya Besmelesiz kondu. Besmelesiz konulan şeyler bize helâldir*, demiş.
********
Ne mutlu size kardeşim. Melekler imreniyorlar, size *Gıbta* ediyorlar. Kanatlarını sizin ayaklarınızın altına geriyorlar.
Peki niçin? Bu *Mücâhid* kul, bizim kanadımıza bassın da, biz de şereflenelim diye. Bunun için kanatlarını geriyorlar.
Allahın dînine *Hizmet*, böyle kıymetlidir kardeşim. Ne mutlu bu hizmete iştirak edenlere. *Allahın Lütfu* dur bu. Herkese nasîb olmaz.
Allah, dilediğine nasîb eder bu hizmetleri. Sizin *Elinizi* değil, *Ayağınızı* öpseler azdır. Elhamdülillah, sizi gördüm, kalbim ferahladı kardeşim.