Rızıklar neden daralıyor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Rızıklar neden daralıyor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Rızıklar neden daralıyor?

 İnsanlar, Cenâb-ı Hakkı unuttukça, kitaplarda zikredilen dört tane felâket peş peşe geliyor. Bu dörtten başka daha kim bilir neler var. Birincisi: Cenâb-ı Hak meâlen buyuruyor ki, “Beni unutursanız rızklarınızı kısarım.” [Tâhâ, 124]                   

      Rızklardan birincisi, îmân rızkıdır. Bugün Müslümanların en büyük sıkıntısı îmânı koruyamamak ve küfre düşme tehlikesidir. Çünkü her an insan îmânsız olabilir. Nasıl olur? Cenâb-ı Hakkın yasak ettiği bir şeye aldırış etmezse veya Onun emrettiğine ehemmiyet vermezse, yahut da İslâmiyet’i çok iyi bilmediği için ağzından yanlış bir şey kaçırırsa, kâfir olur gider. Îmân zayıflarsa tehlikeye girer, îmân edenler azalır, küfür yayılır. Çünkü Allahü teâlâya inanacaksın ki, îmânlı olasın. Her an Allahü teâlâyı hatırlayacaksın ki, îmânını koruyasın. Aşırı teknoloji, aşırı sürat insanlara Allahü teâlâyı unutturuyor. Allahü teâlâ unutuldukça, îmânsız olma tehlikesi başlıyor.

İkincisi; sıhhat rızkı. Evde hasta olmayan kimse yok. Her ailede mutlaka bir veya birkaç hasta var. Hastaneler artıyor, ilaçlar, doktorlar artıyor. Neden artıyor? Çünkü Allahü teâlâ unutuluyor. Demek ki, Allahü teâlâyı unutan insanlar arasında bir de hastalık yaygınlaşıyor. Meselâ, kanser yoktu veya bu kadar yaygın değildi. Bu kadar doktor, bu kadar tıp, bu kadar ilaç ama, o nispette hastalık.                      

Üçüncüsü; mal, bereket rızkı. Eskiden bir baba çalışırdı, aynı evde gelinler, torunlar, kızlar, hepsi rahat yaşarlardı. Şimdi ailenin bütün fertleri çalışıyor ama hepsi geçim sıkıntısında.

Dördüncüsü; merhamet, insan hakları hürriyet rızkı. O da kalktı. Bugün kimsenin kimseye merhameti kalmadı. Hiç kimse kimseye acımıyor, herkes nefsim diyor. Bu da Allahü teâlâyı unutmanın cezasıdır. Beni unutursanız, rızkınızı daraltırım buyuruyor, yok ederim buyurmuyor. Ya yok etseydi? Merhamet ediyor, imkân veriyor. Kulum döner, beni tekrar hatırlar diye.

(Enver Bin Nazif rahmetullahi aleyh)