CEHENNEM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
CEHENNEM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

DÜNYA, ÖLÜM, CENNET, CEHENNEM

Ey aziz. Cennet ehli, İsrafil aleyhisselâmın sûrunu işitince, uykudan uyanır gibi uyanırlar ki, melekler ellerinde altından taçlar ve ipekten hülleler baş uçlarında onları beklemektedir. Buraklarını da hazırlamışlardır. Eğerleri nurdan ve yeleleri misk ve anberdendir. 


Melekler derler ki: “Ey mü'minler! Geliniz ki, bugün mahşer günüdür işte taçlarınız, işte hülleleriniz ve işte binekleriniz olan Buraklarınız. Bunları giyinin, başınıza taçlarınızı takın, Buraklarınıza binin ve huzur-u ilâhiye varın. 


Bugün Allahu teâlâ kadı olmuştur. Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem, şefaatçi olmuştur. Allahu teâlânın adalet terazisi kurulmuştur. Cennet sağ yana ve cehennem sol yana konulmuştur. Sırat köprüsü, cehennemin üstüne gerilmiştir. Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem, alemini mahşer yerine dikmiştir.


Ey nefse zebun olmuş zavallı! Ey şeytana esir olmuş biçare! Ey dünyanın beş on günlük fâni zevk ve lezzetlerine aldanarak, o ebedî saadetlerden ve hoşluklardan mahrum kalmış akılsız! Senin misalin şu ite benzer ki, Daha önce başka köpekler tarafından kemirilmiş irice bir kemiği, ağzına almış kemirmeye çalışır ve kimseyi bu kemiğe yaklaştırmazsın evet, sen de bu dünya kemiğini öyle kemirir ve sanırsın ki, senden önce kimseye verilmemiştir, yalnız sana verilmiştir ve hep sende kalacaktır. Oysa, o dünya kemiği senden önce gelip geçenlerden arta kalmıştır. Sen ise, o kemiği ağzına aldın ve öyle sevdin ve beğendin ki, Hak Teâlâ’yı dahi unuttun.  


Ey gafil: Bir gün Azrail aleyhisselâm gelir, ansızın ensene öyle bir sille vurur ki, o kemirdiğin kemik ağzından fırlar, gider. Alırlar o kemiği ve bir başkasına verirler. Sen bakakalırsın. Seni de bir karanlık çukura bırakır ve giderler. Orada, amellerinle baş başa yalnız kalırsın, öyle ise, Azrail aleyhisselamın sillesi ensene inmeden, kemik kendiliğinden ağzından fırlamadan, o murdar kemiği kendin bırak, var git taatle (ibadetle) meşgul ol. Halka musibet gelince, sana düğün bayram olsun.


Eşrefoğlu Abdullah Rumî Hazretleri’nin (ks)

Müzekk-in Nüfus eserinden alıntıdır.