Farz kazası olanların teşbih namazı kılmaları uygun değil¬dir.
(Fütûh-ul gayb haşiyesi s.323)
*Hanefî mezhebinde olduğu gibi, Şafiî mezhebinde de farz namaz kazası olanın sünnetler yerine kaza kılması gerekir. Ancak sabah namazının sünneti vacibe yakın müekked bir sünnet olduğu için sünnet niyyetiyle kılmalıdır.
(Nevâdîr-i fıkhıyye)
*Kerahatinden şübhelendiği namazları, pek uygun olmayan imamların arkasında kıldığı namazları kaza etmesinde mahzur yoktur. Teheccüd, kuşluk, evvabin gibi namazları kılarken, kazası olan kimse, kaza nama¬zına da niyyet ederse, hem kazası ödenmiş .olur, hem de adı geçen nafile namazların sevabına kavuşulur.
(İbni Âbidîn c.l,s.542)
*Vacibi geciktirmemek için sünnet terk edilir.(İbni Âbidîn S.316 ve 450)*Vâcib dînin bildirdiği özrlerle terk edilir. O halde, sünnet dînin bildirdiği özrlerle elbet terk edilir.
(İbni Âbidîn S. 433)
*Bir kimse, senelerce namaz kılsa, fakat hangilerinin ilk ve son sünnet olduğunu bilmese, hepsini farz niyyet ederek kılsa, hepsi kabul olur. Çünki sünnetlere farz diye niyyet edilirse sünnet kabul olur.
(Fetavâ-i kübra S.26)
*Tatarhaniyye'de kazaya kalmış namazı olup olmadığını bil- miyen kimsenin öğle, ikindi ve yatsının sünnetlerinde zamm-ı sûre okuması daha iyi olur, buyuruldu. Bundan maksat sünnetlere kaza niyyet etmesi ve zammı sûre okuması daha iyi olur demektir.
(Uyun-ül-besair S.103)